YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 08 Eylül 2009

Mustafakemalpaşa'nın Suçu Ne?

  • 07.09.2009 Radikal

    İSTANBUL - Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine, hiç demir çelik tesisi olmamasına rağmen çoğu Gebze ve Dilovası’nda bulunan beş demir çelik üreticisi firmanın oluşturtuğu Marzinc Marmara Geri Kazanım San. Tic. A.Ş., ilçeye ‘Baca Tozu Geri Kazanım Tesisi’ kurmak istiyor. Mustafakemalpaşalılar girişimi engellemek için mücadeleye başladı. Tesisin dünyaca ünlü domates üretimine zarar vereceğini belirten Mustafakemalpaşalılar, hayvancılığın da olumsuz etkileneceğini söylüyor. Mazrinc yekilileri ise bu iddaları “Çevreye duyarlı teknoloji kullanılacak. Kirletici miktarı yasal limitlerin çok altında olacak” diye yantılyor.

    Marzinc, Çolakoğlu, İçdaş, Diler, Kaptan ve Kroman gibi demir çelik üretimi yapan firmaların oluşturduğu bir şirket. Bu firmaların üçü İzmit’in Gebze ve Dilovası ilçelerinde diğerleri de Çanakkale ve Tekirdağ’da faaliyet gösteriyor. Marzinc, önce Tekirdağ’daki Marmara Ereğli’de demir çelik fabrikalarının baca gazlarından geri kazanım tesisi kurmak istedi, ancak sonra vazgeçti. Yeni yer olarak da Mustafakemalpaşa’yı seçti. Yasal işlemler başlatıldı ve Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı alındı. Çevre ve Orman Bakanlığı da üreticilerin, atık bertarafı konusundaki girişimlerine destek olacağını belirtti.

    Sanayi bölgesinde

    Tesisin kurulması planlanan yer Organize Sanayi Bölgesi. Marzinc’in verdiği bilgilere göre, yılda 200 bin ton baca tozu ve 120 bin ton da tufal (sıcak metal işlenirken metal yüzeyinde meydana gelen oksit tabaka) işleme kapasitesine sahip. Süreç sonunda ürün olarak 70 bin ton çinko oksit, 130 bin ton, cüruf ve 200 bin ton sünger demir (ham demir üretmek için kullanılan madde) elde edilecek.

    Ancak yöre halkı bu üretimler sırasında kurulacak tesisin çevreye zarar vereceği görüşünde. Bölgedeki meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları, Marzinc’in ÇED kararının iptal edilmesi için Bursa Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’ne başvurdu. İtiraz dilekçesinde tesisin, açılışı Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yapılan Güllüce - Döllük Sulama Projesi’ne zarar vereceği belirtiliyor. Dilekçe de ayrıca organize sanayi bölgesinin kuruluşunda Sağlık ve Meteoroloji İl Müdürlükleri’nin ‘kirletici vasfı yüksek kuruluşlara izin verilmemesi’, Çevre ve Orman, Bayındırlık ve İskan, Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının da ‘baca gazı atığı oluşturacak tesislerin kurulmaması’ şartları tesinin kurulmaması konusunda kanıt olarak gösteriliyor.

    Bursa Makine Mühendisleri Odası Başkan Vekili Gürsel Özcan, “Baca gazı yakma tesisinin, baca gazından çıkan dumanların çevre ve insan sağlığına zararı olacağı’ nedeniyle itirazda bulundukları söyledi. Özcan şöyle dedi:

    “Öngürülere göre tesis yıllık ‘900 bin ton su’ kullanacak. Bu ilçenin bır yıllık su ihtiyacına denk düşüyor. Bu kadar su yok. Nereden gelecek. Daha önceki Tekirdağ’da kurmayı düşündükleri tesis başvuruları reddedildi. Kayseri’de çinko geri kazanım tesisi var. Erciyes Üniversitesi görevli hocaların analizlerinde tesisin Kayseri’de çevreye zarar verdiğini biliyoruz. Bu tesis belki daha teknolojik olacak ancak güvensizlik var. Bir de bölgenin iklim şartları göz önüne alındığında, baca gazıdan çıkan zehirli gazların asit yağmurlarıyla uzak noktalara taşınması söz konusu. Olay türbin tartışmasına döndü, herkes kendini haklı görüyor.”

    Platform oluşturdular

    Mustafakemalpaşalılar tesisin yapımına karşı ortak hareket edebilmek için ‘Sivil Toplum Platformu’ adıyla bir birlik oluşturdular. Platformun başkanı Ali Seyit Geçici, tesisin olası zararlarını şöyle sıraladı: “Güllüce Sulama Havzası’nın çok yakınından geçiyor. Kurulacak alan bir ova ve burada TAT konservenin fabrikası var. Domates yetiştiriciliği açısından son derece verimli topraklarda kurulması planlanıyor. Dünyaca ünlü Mustafakemalpaşa tatlılarının atölyelerine çok yakın. Hayvancılık olumsuz yönde etkilenecek. En önemlisi de bizim bölgemizde hiç demir çelik fabrikası yok. Başkasının atığını biz temizleyeceğiz. Kyoto Protokolü’nde bile ‘tüm tehlikeli atıklar çıktığı mahalinde bertaraf edilmeli’ diyor. Neden bizim ilçemizde bunlar bertaraf ediliyor. ÇED sürecinde yeterince bilgilendirme yapılmadı, her şey oldu bittiye getirildi.”

    AKP’li vekil de karşı

    AKP Bursa Milletvekili Ali Koyuncu’ncu ise tedirginliğini şöyle dile getirdi: “Mustafakemalpaşa doğumluyum. Bizim çocuklarımız, ailemiz, işimiz, aşımız, toprağımız her şeyim burada. Bir millitvekili olarak yatırım yapacak olan müteşebbisin tuğlasını ben taşırım. Ancak çevreye bir zararı olacaksa da sonuna kadar hukuki mücadeyi de veririm. Zehirli atık unsuru taşıyorsa, insan sağlığını tehdit ediyorsa buna karşı dururuz.”

    Marzinc Yatırım Müdürü Hüseyin Soykan ise yaptığı açıklamada, tüm iddialara tek tek yanıt verdi. Açıklamaya göre, daha önce Tekirdağ’da kurulması düşünülen tesisten, bölgenin 1 / 100 binlik imar palanındaki revizyonlar gibi uzayan süreçler nedeniyle vazgeçildi. Mustafakemalpaşa, planlı ve sanayi yatırımları için ayrılmış bir Organize Sanayi Bölgesi olması nedeniyle tercih edildi. Çevre konusunda tüm tedbirler alındı, oluşabilecek maksimum kirletici oran, normal sınır değerlerinin altında. Denetimin sağlanması için de online baca emisyon ölçüm sistemi kurulacak. İki proses için saatte 32.5 metreküp su kullanılacak. Tesis, ‘bertaraf değil, geri kazanım tesisi’ olacak.

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu