YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 07 Eylül 2009

Bu yıl Marmara'da İstavrit ve Sardalyeye Hasret Kalacağız

  • Atlas

    Sevinç-Erdal İnönü Vakfı'nın desteği ile gerçekleştirilen 'Marmara Denizinin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi Projesi Yazayağı Çalışması' tamamlandı. Proje lideri Hidrobiyolog Levent Artüz, 15 gün boyunca tüm Marmara'da yaptıkları incelemenin ardından, kirliliğin artmasından dolayı, Marmara Denizi'ni kaybetme noktasına gelindiğini, bunun işaretleri olarak da mevsimi olmasına rağmen, sardalye ve istavrit balığına rastlanmamasını örnek gösterdi.
     
    Marmara Denizi'nin Boğaziçi Karadeniz çıkışından, Çanakkale Boğazı'ndan Ege Denizine dökülen ağzına kadar, İzmit Körfezi, Adalar gibi Marmara'da adım adım 59 istasyona uğrayarak araştırma yaptıklarını belirten Levent Artüz, proje sürecinde ilginç bulgulara ulaştıklarını ifade ederek şöyle konuştu; 'Söz konusu proje kapsamında farklı disiplinlerden, farklı araştırmacıların çalışmalarına yer veriyoruz. Marmara Denizi Oşinografik, Biyolojik, Sedimantolojik, Kimyasal, Hidrolojik ve Balıkçılık Biyolojisi açısından kapsamlı bir şekilde inceleniyor ve irdeleniyor.

    Bu çerçevede Prof.Dr. Dinçer Gülen yönetiminde, Marmara üniversitesi Biyoloji Bölümünün katkıları ile Biyolog Derya Akdemir ve bölüm öğrencisi Fatih Bulut eşliğinde Marmara Denizi'nin sedimantolojisi çalışılıyor. Geçtiğimiz sene ilk olarak 1000 m'yi geçkin çukurlardan alınan çökel örneklerinde kapsamlı çalışmalar sürdürüldü. Bu sene de yine 1000 metre altı derinliklerden alınan çamur örneklerinde çalışmalar sürdürülüyor. Geçtiğimiz sene alınan örneklerdeki yaş tayinlerinde 13 bin 500 sene öncesine ait canlı kalıntılarına rastlandı. Bu çalışma bu sebeple Marmara denizi'nin jeolojik tarihi bakımından da çok önemli.

    Yine bu proje kapsamında Balıkesir üniversitesi Fen Edeb. Fakültesi Hidrobiyoloji bölüm başkanı Doç.Dr. Hatice Torcu Koç ve yine aynı bölümden Araştırma görevlisi Fatih Üstün Marmara Denizi'nin balık biyolojisini etüd ediyorlar. Özellikle de lessepsiyen diye adlandırılan Kızıldeniz kökenli türlerin Marmara Denizi'ndeki dağılımlarını izlemek üzere bizimle birlikte çalışma yürütüyorlar. İlk kez Marmara Denizi'nde Fare Balığı tespit ettik. Yine bu sene gerçekleştirdiğimiz ilklerden biri de, Marmara üniversitesi fen-Edebiyat fakültesi dekanı Prof.Dr Adnan Aydın yönetiminde, araştırma görevlisi Umut Serter'in Marmara Denizi'nin kimyası üzerine yürüttüğü proje bölümü. Bu sene teknede kurduğumuz laboratuarda 40'ın üzerinde istasyondan derinlik elverdiğince sık kesitlerde in-situ (yerinde ve anında) ölçümler gerçekleştirildi.'

    Marmara Denizi'nin her yıl daha da kötüye gittiğini ifade eden Artüz, 'Marmara Denizi'ni kaybediyoruz'dedi. Artüz, kirliliğin üç fazı olduğunu ifade ederek 'Birincisi kirleticiler denize dökülüyor, deniz canlılarından ölen ölüyor, direnen kalıyor. Kalanlar daha çok besin buldukları için çok miktarda ürüyor. Yeni tür çeşitlliliği azalıyor. Mevcut olan türlerde muazzam artış oluyor. Var olan türün denizlerdeki etkisi olumlu ya da olumsuz olması tamamen tesadüflere kalıyor. Hiç önemsenmeyen miktardaki kirletici, geri kalanları öldürüyor, cansız ortama geliniyor. Şu an biz ikinci fazın sonlarındayız. Her an üçüncü faza geçebiliriz.' Hidrobiyolog Artüz, bu yıl Marmara Denizi'nde mevsimi olmasına rağmen bazı balık türlerinin olmadığını ifade ederek 'Şu an sardalye mevsimi olmasına rağmen, hiç rastlamıyoruz. Aynı şekilde istavrit'te de ciddi stok düşüşü var. Buna karşın mezgitte ciddi stok artışları gözleniyor. Marmara Denizi'ni kurtarmak için, Marmara'ya kıyısı olan belediyelerin kirletici unsurlarını ortadan kaldırması gerekiyor. Belediyeler arıtma tesisleri kurarak, tüm atıklarını, arıttıktan sonra yeniden kazanarak, tarımsal faaliyetlerde kullanabilirler.'dedi.

    Artüz, Tekirdağ Limanında basın mensuplarına, yaptıkları açıklamalarda ilk kez Marmara Denizi'nde fare balığına rastladıklarını açıkladıklarını, balığın resminin çekilmediği halde, fare balığı olarak başka balıkların medyada yer aldığını da sözlerine ekledi.

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu