YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 24 Aralık 2008

İskenderun Bile Kirlilik Alarmı Veriyor

  • 23.12.2008 NTVMSNBC

    Son dönemde Başbakan Erdoğan’ın da dahil olduğu bedava kömür ve hava kirliliği ilgili tartışmalar sürerken İskenderun’dan da bir ses yükseldi. Belediye Başkanı Aslan, “Ankara’ya defalarca anlatmaya çalıştık, sesimiz Toroslar’dan geri dönüyor” dedi

    Son dönemde özellikle büyükşehirlerde artan hava kirliliği şikayetleri kömür ve doğalgaz kullanımını gündeme taşıdı. Geçmişte yoğun hava kirliliğinin yaşandığı pek çok kent doğalgaza geçilmesiyle yeniden temiz havaya kavuşmuştu. Ancak son dönemde özellikle büyükşehirlerde eski günleri hatırlatan manzaraların yaşanmaya başlaması yeniden kömür ve doğalgaz kullanımını gündeme taşıdı. Hükümetin bedavaya dağıtmasıyla, kömür kullanımı artarken, son zamlarla doğalgaz kullanımı azalıyor. 

    Mete Aslan (İskenderun Belediye Başkanı)
    Sesimiz Toroslar’dan dönüyor

    Türkiye genelinde olduğu gibi İskenderun’da da dağıtılan kömürde standartların üzerinde kükürt çıkıyor. Biz bu konuda vatandaşımızın aydınlatılması için sağlık bakanlığına ve sağlık müdürlüğüne kömürün tetkik edilmesi için talepte bulunduk ancak böyle bir araştırma yapılmadı ne yazık ki. Biz de belediye olarak Çukurova Üniversitesi’ne bir tetkik yaptırdık. İzin verilen oranlar maksimum yüzde 2 ancak bizim kömürümüzde bu oran yüzde 2.2 çıktı. Bu da kömürün hava kirliliğine neden olduğu anlamına gelmektedir.

    İskenderun’da zaten hava kirliliğine neden olan organize sanayinin ve İskenderun Demir-Çelik Sanayi gibi başka etkenler de var. Bu ek etkenler, kömürden dolayı yaşanan hava kirliliğinin artmasına neden oluyor. Ayrıca farklı çevre ve hava koşulları da kirliliğin artmasının bir nedeni. Bunu Sağlık Bakanlığı da biliyor. Biz deniz kenarında olmamıza ve bölgemizde ormanlar olmasına rağmen kirliliği soluyoruz. Durumu Ankara’ya defalarca anlatmaya çalıştık ancak neticede sesimizi işittiremiyoruz, sesimiz Toroslar’dan geri geliyor.

    Kent merkezinde ithal kömür kullanılmalıdır ki bunun sınır değeri yüzde 0.9. Bunu Avrupa standardı olarak kabul edersek yerli kömür ile azında yüzde 1.1’lik bir fark olduğu ortaya çıkar. Ayrıca dağıtılan kömür var olan yerli standartlara da uymuyor. Çevre kurulunun belirlediği oran yüzde 2, bizim ölçtürdüğümüz kömürlerdeki oran ise yüzde 2.2 yani Çevre Kurulu’nun belirlediği standartların da üstünde.

    Kömürde farklı standartlar

    Çevre ve Orman Bakanlığı dağıtılan kömürlerin standartlara uygun olduğunu belirtiyor. Ancak standartlar ithal kömürde farklı, yerli kömürde farklı uygulanıyor. İthal kömürde kükürt oranı en fazla yüzde 0.9 olarak belirlenmişken, bu oran yerli kömürde yüzde 2-2.5 arasında değişiyor. Bu değişikliğin nedeni, sınır değerin saptandığı ilindeki hava kirliliği düzeyi. Çevre mühendisleri yerli kömür için belirlenen oranların çok yüksek olduğunu ve bu orandaki kömürlerin hava kirliğine neden olacağını belirtiyor. Kentlerdeki uygulamalar da bu görüşü destekliyor. Geçmişte hava kirliliği ile mücadele etmiş pek çok kent merkezinde, il ya da ilçe çevre müdürlüklerince yerli kömür kullanımına yasak getirilmiş, bir başka deyişle standart değer 0.9 olarak belirlenmiş.

    Hükümetin dağıttığı kömürlerin incelenmesi sonucu bu kömürlerdeki kükürt oranının yüzde 2’nin üzerinde çıktığı görülüyor. ODTÜ Kimya Fakültesi’nden Prof. Dr. Semra Tuncel Ankara’da yaşanan hava kirliliğini, son dönemde daha da çok kullanılan kömürle, yapılan zamlar sonrasında doğalgaz kullanımının azalmasına bağlıyor. Ankara’dakine benzer bir durumun yaşandığı İskenderun’da da önlem olarak doğalgaza geçiş düşünülüyor. Belediyenin yaptırdığı testlerde dağıtılan kömürlerin kükürt oranı yüzde 2.2 çıkmış. Bunun üzerine doğalgaza geçilmesi için çalışmalara başlanmış ve protokol imzalanmış ancak son zamlardan sonra doğalgazın ne kadar deva olacağı belediye başkanı Mete Aslan’ı düşündürüyor.

    Doğalgaz zammı düşündürüyor

    Tüm bu nedenlerden dolayı biz de kentimizde doğalgaz geçme kararı aldık. Bunun protokolünü yaptık ancak henüz proje başlanmadı. Bunda doğalgaz fiyatlarındaki aşırı artışların da etkisi oldu. Fiyatların bu şekilde devam etmesi halinde, doğalgaz insanlara pahalı gelecek. Zaten doğalgazın neticesini alabilmek için de en az 10-15 yıl beklemek gerekiyor. Belirsizlik ve aşırı fiyatlar bunun daha da ötelenmesine neden olacak.

    Prof. Dr. Semra Tuncel (ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi)
    Bedava kömürdeki kükürt ithal kömürdekinin iki katı

    Ankara’da gözle görünür bir biçimde hava kirliliğinin arttığını hepimiz görüyoruz. Bizim zaten hava kirliliği konusunda ölçümlerimiz var. Bu sene, hava kirliliğinde gözlenen artış nedeniyle dağıtılan kömürleri analiz ettik çünkü elimizde Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün koyduğu standartlar var. Bu standartlara göre, toplam kükürt oranının yüzde 0.9 olması gerekiyor. Ama incelememiz sonucunda, dağıtılan kömürlerin kükürt oranının bunun çok üzerinde, yüzde 2-2.5 olduğunu gördük. Bu oran örnekten örneğe değişiyor.

    Kirlilik endişe verici

    Kömürlerin hava kirliliğine etkisini saptamak için de kükürt dioksit ölçümlerimiz var. Havada metreküp başına ne kadar kükürtdioksit içerdiğini ölçüyoruz. ODTÜ’de sürekli bu ölçüm yapan bir cihazımız var. Sonuçlara baktığımızda dağıtılan kömürler Ankara’da hava kirliliğine neden olduğunu söyleyebiliriz. Hava kirliliği günün saatine göre değişir, bu nedenle farklı zamanlarda yapılan ölçüm sonuçları da değişir. Akşam saatlerinde ısınma amaçlı olarak daha fazla soba yakılacağından bu saat diliminde aldığınız sonuçlarla örneğin öğle saatlerinde alınan sonuçlar farklıdır. Ayrıca günün meteorolojik koşullarına göre da sonuçlar değişir. Örneğin hava kapalı, basık olduğunda kirlilik daha fazla hissedilir ama güneşli günlerde aynı miktar kükürtdioksit olsa bile, metreküpe düşen miktar azalır. Dolayısıyla bizim yaptığımız ölçümler de günün saatlerine bağlı olarak değişir. Koşullara bağlı olarak sağlık limitlerinin üç katı ya da beş katı aştığı olabiliyor. Havadaki kükürt dioksitin sınır değeri metreküpte 150 mikrogramdır. Biz Ankara’da 750, 1000 hatta 1500 mikrogram/metreküp ölçtük. Bu da durumun çok vahim olduğunu gösteriyor. Böyle bir kükürtdioksit oranında, bir saatten fazla kalırsanız tehlikedesinizdir. Bu tehlike sizi ölüme bile götürebilir.

    Sadece Ankara değil

    Ben çevrebilimci olarak şu anda Ankara’da hava kirliğinin durumunun çok kötü olduğunu, havanın çok kirli olduğunu söylüyorum. Ayrıca Ankara’nın havasının temizlenmesinin de diğer kentlerden daha zor. Topografyasının bir çanak biçiminde olduğu için Ankara’nın havasındaki kirliliğin kümülatif olarak birikiyor.

    Türkiye’nin her yerinde hava kirliliğinde bir artış var. Örneğin İstanbul’da hava kirliliği ölçümü daha iyi. İstanbul’da da bu sene kükürtdioksit oranları sağlık limitlerinin çok üzerinde… Beraber çalıştığımız akademik gruplar var. Hatay’da, Erzurum’da var. Erzurum’da, İstanbul’da kötü ölçümler olduğunu biliyoruz.

    Bahar aylarında kirliliğin sonuçları net görülecek

    Bu durumun önüne geçilmeli. Gerekirse kömür kullanımı yasaklanmalı. Evlere doğalgaz bağlanmalı ve doğalgazın kullanımı teşvik edilmeli. Bunun için de yapılan zamların geri alınması gerekiyor. Eğer bu olmazsa insanlar doktora para verecekler. Mart-Nisan aylarında akciğer sorunlarının, astım sorunlarının artacağını göreceksiniz. Bütün bu kışı kirli havada geçirecekler, bahar aylarında bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaklar. Akut durumdaki kişiler zaten her gün bu tehlikeyi yaşıyor.

    Ozan Demirci (Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi)
    Geçen yıla göre artış var

    Hava kirliliği ile ilgili veriler TÜİK tarafından yayınlanıyor. Geçen yılların ortalamaları ile bu yılınkiler karşılaştırıldığında bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bunu anlamak için ille de istatistiklere başvurmamız gerekmiyor. Ben Eskişehir’de yaşıyorum, Eskişehir’de bunu gözleyebiliyoruz. Doğalgaza geçilen yıllara göre, hava kalitesinde bir bozulma var. Doğalgaza geçilen ilk yıllarda bir miktar düzelme olmuştu. Kömür kalitesine bağlı olarak bir miktar bozulma oldu. Bunun en önemli gerekçesi de kömür kullanımı biraz daha özendirilmesi.

    Çevre ve Orman Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu sınır değerler arasında oldukça farklılıklar v-bulunuyor. İthal kömürde kuru bazda maksimum kükürt oranı yüzde 2 ile 2.5 arasında değişiyor. Oysa bu oran ithal kömürde yüzde 0.9. Bir çevre mühendisi olarak yüzde 2’lik oranın çok yüksek olduğunu söyleyebilirim. Zaten pek çok şehirde, il ya da ilçe çevre kurulları kent içinde yerli kömürün kullanılmasını yasaklıyor. Özellikle geçmişte hava kirliliği ile yüz yüze kalmış Eskişehir gibi kentlerde bu durum söz konusu.

    Köylere dağıtılan kömür şehirde yakılıyor

    Kırsal kesimde izin verilen sınırlar ise kent merkezlerinde izin verilenden daha yüksektir. Fakat hem kaçak kömür girişleriyle, hem de daha çok köy ve kasabalara giden yardım kömürlerinin şehir merkezlerinde kullanılmasıyla, belirlenen sınırların çok üzerine çıkılıyor. Bir şekilde köylerde dağıtılan kömürlerin getirilip, şehir içinde de satıldığı, dolayısıyla hedeflenen şekilde dağılmadığı, kalitesiz kömürün bir şekilde bu yolla da kent merkezlerine geliyor. Bu da eğer kent içinde siz sınırı 0.9 olarak belirleseniz de bir başka değişle yalnızca ithal kömüre izin verseniz de kömürden dolayı oluşacak hava kirliliğini engelleyemeyeceğiniz anlamına geliyor.

    Bunun dışında hava kirliliğini ölçmede belirlenen sınır değer, tek başına kömürün kalitesi ile değil, açık ortamdaki havada yer alan partikül ve kirleticiler için saptanır ve bununla ilgili düzenlemeler vardır. Bu Haziran 2008’de Türkiye’nin hava kalitesi yönetmeliğinde çok köklü bir değişim oldu birkaç yıldır devam eden. AB direktiflerinden çoğunlukla uyarlama ve çeviri olan yeni bir yönetmelik 6 Haziran 2008’de yürürlüğe girdi. Yürüklükte olan açık ortam sınır değerlerimiz AB ile hemen hemen aynı. Fakat çoğu yerde bu hala tutturulamıyor.

    Doğalgaz da çok temiz bir enerji kaynağı değil

    Hava kirliliğinin önüne geçilebilmesi için tek bir reçeteden bahsetmememiz söz konusu olamaz. Bunlar, yöreye, mevcut hava kirliliği yüküne, alternatif enerji kaynaklarına, ulaşım olasılıklarına falan bağlı. Bizim yönetmeliğimiz oldukça kapsamlı bir yönetmelik. Orada, 2012 sonuna kadar tüm illerin temiz hava planlarının hazırlanması da gerekiyor. İleriye yönelik hava kalitesinin azaltılmasına yönelik bazı planlamalar yapılması gerekiyor. Yönetmelik bununla ilgili bazı son tarihler koydu fakat çoğu kent muhtemelen bunları bitiremeyecek.

    Doğru şekilde il bazında temiz hava planlarının yapılmasından gerekiyor. Tamamen doğalgaza geçilsin diye bir şey tamamen önerilemez. Çünkü doğalgazın da tamamen yemiz bir enerji kaynağı olmadığını biliyoruz. Kükürt emisyonu yok ama azotoksit emisyonu olduğunu biliyoruz, fosil kaynağı sonuç olarak. Çok uzun vadeli düşündüğümüzde doğalgaz da çok temiz bir enerji kaynağı değil.

    Evin Nar (Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi)
    Kömürlerimiz kalitesiz

    Türkiye’de kullanılan kömürün ısıl değeri düşük, kükürt oranı da yüksek. Bu anlamda kirletici oranı da yüksek. Ortaya çıkan kükürtoksitler ve azotoksitler atmosfere çıkarak, ortalama 2-7 gün içerisinde atmosfere ulaşarak asit yağmurları şeklinde yeryüzüne inmekte, bununla birlikte iklim değişikliğine neden oluyor. Dünyanın alternatif enerji kaynaklarına yöneldiği bir dönemde bizim kömüre yönelmemiz doğru bir yaklaşım değil.

    Enerji verimi düşük bir yakıt olduğu için şartlar gerektiriyorsa ve yakıt olarak kullanmak gerekiyorsa evlerde ısınma amaçlı değil sanayide kullanılması daha doğru olur. Bununla birlikte sanayide kullanılan kömürde de filtrelemenin yapılması gerekiyor. Ancak bunun maliyeti çok yüksektir. Bir yıl kadar önce bir termik santral kurulması söz konusuydu. Bu dönemde termik santralin maliyeti ile işler bir filtrenin maliyeti neredeyse aynıydı. Bunun da ötesinde kirletici oranı çok yüksek olduğu için maalesef filtre yapılsa da kömürün tamamen zararsız hale getirilmesi mümkün olmuyor.

    Doğalgaza zam değil indirim yapılsın

    Kömürün enerji verimi yüzde 20 iken doğalgazın yüzde 60-70 civarındadır. Bedava kömür dağıtılacağına, doğalgaza yüzde 82-83 zam yapılması makul değil. Bunun yerine doğal gaz zammı düşürülsün. Isıtmadan kaynaklanan hava kirliliği yönetmeliğinde belirtiliyor zaten. Burada yönetmeliğe göre doğalgaz hattının olduğu yerlerde kömür kullanılmaması öneriliyor. Hükümet dar gelirli vatandaşlara yardım etmek istiyorsa yüzde 10’luk dilime bağlasınlar, zam yapacaklarına düşürsünler.

    http://www.ntvmsnbc.com/news/469621.asp    

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu