YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 30 Nisan 2008

Nükleer gibi yok eden değil, Rüzgâr gibi esen, Güneş gibi yakan, Yenilenebilir temiz enerji istiyoruz!..

  • Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu (KARDOĞA) basın duyurusu

    28.04.2008

    Nükleer gibi yok eden değil,
    Rüzgâr gibi esen,
    Güneş gibi yakan,
    Yenilenebilir temiz enerji istiyoruz!..

    Yirmi iki yıl önce, 26 Nisan 1986’da Çernobil nükleer santrali radyoaktif maddelerini Avrupa’ya saçarak patladı. Bu patlama Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamalarına göre Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının toplamından 200 kat fazlaydı.

    Nitekim patlama bölgesindeki insanlar ve çevre enkaza dönüştü, ama etkisi radyoaktif maddenin yayıldığı Avrupa’da ve Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında da hissedildi. Bu etkiler günümüzde hala sürüyor. Türkiye’deki hastanelerin Onkoloji bölümleri ağılıklı olarak Karadenizli insanlarla dolup taşıyor. Yüzlerce insanımız kanserden öldü, ölmeye devam ediyor.

    Nükleer çığırtkanları “Bir daha olmaz demişlerdi" ama daha iki hafta önce Pakistan'ın Khushab reaktöründe gaz sızıntısı sonucu iki çalışanın öldü. 2006'da Forsmark reaktöründeki kazada kimse ölmese de İsveçli yetkililer "Çernobil'in kıyısından döndüklerini” itiraf ettiler. 1999'da Japonya'da Tokaimura nükleer kazası yaşandı. Aynı yıl İstanbul, İkitelli'de buldukları birkaç gramlık Kobalt-60'ı ellerindeki demir çubuklarla dürten yetkililerin vücutlarına yüksek dozda radyoaktif yayıldı.

    Bu gerçekleri ve nükleer karşıtlarının Meclis‘e verdikleri 100 bin imza ile 171 onurlu bilim insanının itirazlarını görmezden gelerek çıkartılan “Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesiyle Enerji Satışına İlişkin Yasa” acilen yürürlükten kaldırılmalı, nükleer santral ihale işlemleri iptal edilmelidir. Çünkü güvenli olmadığı için, öngörülemeyen, insan ve çevre açısından riskli, pahalı ve dışa bağımlı olan nükleer santraller geleceğimizi tehdit eden bir teknoloji ürünüdür.

    Gelecekteki enerji ihtiyacımızı karşılamaya yönelik projeksiyonları ancak gerçekçi bir enerji politikasıyla ortaya koyabiliriz. Geleceğe yönelik enerji politikamızı belirlemek için hükümetimizi, acilen bir “Enerji Şurası” organize etmeye davet ediyoruz. İnanıyoruz ki, bilim insanlarımız ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleştirilecek şuranın ortaya çıkartacağı ulusal enerji politikamız sayesinde, her yönüyle dışa bağımlı seçeneklerden kurtulabilir, gelecekteki enerji ihtiyacımızı yenilenebilir enerji kaynaklarımızla sağlayabiliriz.

    Nükleer santrallerini tasfiye etmeye başlayan Almanya'da, yenilenebilir enerji sektöründe çalışanların sayısı 250 bine ulaştı. Türkiye'nin rüzgâr potansiyeli Almanya'nın iki katı. Güneş potansiyeli dört katı. Türkiye'de binlerce işsize iş sağlayacak temiz enerji kaynaklarına para aktarmak yerine nükleer lobileri zengin edecek santrallere para ayıranlardan en başta bu ülkenin işsizleri ve gençleri hesap soracaktır.

    Sonuç olarak; Çernobil felaketi, bugün yıldönümünde bize artık nükleer enerjinin gibi  20. yüzyılın başarısızlığa uğramış teknolojilerinin çöplüğüne atılması gerektiğini hatırlatıyor. sYeni yüzyılımız modern ve yenilenebilir teknolojilere aittir.

    Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

    www.kardoga.org

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu