Komşularımıza Yer Açalım

• Giderek kalabalıklaşan bir dünyada yaşıyoruz. Her geçen gün yeni yaşam alanlarına, yeni evlere ihtiyaç duyuyoruz. Yeni şehirler kurarken doğal alanlardan bir parça daha çalıyoruz. Kendimiz için yaşam alanları açarken başkalarınınkine zarar veriyoruz.

  Bu nedenle bizimle yaşamak zorunda kalmış, şehirlerimize yerleşmiş canlılar var.
  
  Mesela serçeler. Hangimiz evimizin penceresinden baktığımda birkaç serçe görmeyiz ki? Benzer bir örnek de kargalar. Saka, saksağan, leş kargası, kedi, köpek diye türleri çoğaltmak mümkün. Bu canlılar bizimle birlikte yaşamayı en iyi becerebilenler. Yine de zorluklarla karşılaşıyorlar. Sıcak yaz günlerinde su bulamamak gibi ya da yağmurlu ve soğuk günlerde üşümek gibi. Bu noktada şehri paylaştıkları insanlardan yani bizlerden yardım almaya ihtiyaçları oluyor.
  
  Aslında onlara yardım eli uzatmak bizim için çok basit. Mesela kapımızın önüne bir kap su koymak, penceremizin önüne biraz ekmek kırıntısı bırakmak gibi. Hatta belki de küçük kuşları soğuk kış günlerinden koruyabilecek bir kuş evi. Benim en sevdiğim örnek de işte bu kuş evleri.
  
  Mesela bu resimdeki kuş evini yapmak gerçekten çok kolay değil mi? Bunun için gerekenler şöyle:
  - 1 tane bitmiş meyve suyu kutusu
  - 10-15 tane dondurma çubuğu
  - 1 tane yaklaşık 15 cm uzunluğunda tahta
  - Biraz ip
  - Makas
  - Yapıştırıcı
  
  Böyle kullanıp çöpe attığımız malzemelerle yapabileceğimiz bir sürü kuş evi örneği var. Hazır yaz mevsimi de gelmişken dondurma çubuklarını biriktirmeye başlamaya ne dersiniz?
  
• 
  Neyse ki bu konuda boş durmayanlar var. Mesela Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) yakın zamanda bir kampanya yapmıştı. “Onlar için kapımızın önünde bir kap su bir kap yemek bulunduralım!” diyen kampanya afişlerini siz de görmüşsünüzdür belki.
  
  Mesela bildiğim bir başka kampanya da yine kuş evleriyle ilgiliydi. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu bahar yuvalarını yetiştiremeyen kuşlar için şehrin çeşitli yerlerine kuş evleri astı. Yani parklarda, fuar alanında insan eliyle yapılmış kuş evleri var artık. Hatta farklı türler bile düşünülmüş. Kuş evleri birbirinden farklı boy ve özelliklerde hazırlanmış.
  
  Bir başka örneği de tarihten verebiliriz. Osmanlı Devleti döneminde yapılan hanlarda, camilerde, saraylarda kuşlar için önce küçük delikler açmışlar. Yani duvara zarar vermeyecek, bir kuşun ancak girebileceği boyutlarda boşluklar bırakmışlar. Böylece soğuk kış günlerinde kuşlar bu deliklere girip yağmurdan ve soğuktan korunabilmiş.
  
  Zamanla bu evlerin aynı zamanda güzel görünmesini de istemiş mimarlar. Artık sarayların duvarlarında küçük saraylar yapılır olmuş. Bu küçük kuş sarayları yerden yüksekte, kedi ve diğer avcıların ulaşamayacağı yerlerde yapılıyormuş. Hatta, her yıl bu kuşların yem parasının da sarayın hazinesinden ayrıldığı söylenir.
  
  Osmanlı Devleti gibi küçük saraylar yapamasak da, bizler de küçük hareketlerle bu komşularımızın hayatlarını kolaylaştırabiliriz. Mesela ben şu meyve suyu kutusundan kuş evini denemeyi planlıyorum. Ya siz? ?