YUKARI

Keşfet

Eklenme Tarihi: 10 Eylül 2009
kaplumbaga

Türkiye’nin Deniz Kaplumbağaları

  • Deniz kaplumbağalarını görememiş olsanız da hepiniz duymuşsunuzdur sanırım. Bu yaşamının bir kısmını denizlerde bir kısmını kumsallarda geçiren ilginç canlılar yaklaşık 95 milyon yıldır yeryüzünde varlar! İnanılmaz değil mi? Oysa mesela biz insanlar sadece 200 bin yıldır bu yeryüzünde yaşıyoruz.

    Bildiğimiz kadarıyla yeryüzünde toplam 8 deniz kaplumbağası türü yaşıyor. Bunlardan 2 tanesi bizim ülkemizin sahillerinde de görülebiliyorlar. Deniz kaplumbağalarının ilginç bir yaşam ve üreme şekilleri var. Bu canlılara göçmen tür deniyor. Yani yaşamlarının önemli bir bölümünü okyanus ve açık denizlerde de yolculuklar yaparak geçirebiliyorlar. Ancak yuvalamak ve yumurtalarını bırakmak için belli zamanlarda kumsallara çıkmaları ve bir süre orada kalmaları gerekiyor.

    İki deniz kaplumbağası türü var ki bunlar yuvalamak ve yumurtalarını bırakmak için bizim Akdeniz sahillerimize geliyorlar. Bunlar iri baş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) dediğimiz türler. İri baş deniz kaplumbağasına bazı yerlerde adi deniz kaplumbağası da denebiliyor. Bu 2 tür deniz kaplumbağası genelde Mayıs - Ağustos ayları arasında Ekincik, Dalyan’dan Yumurtalık, Samandağ’a kadar birçok kumsalımızda yuva yapıyorlar. Yani kumsallara çıkarak, kumsalda hazırladıkları yuvalara geceleri yumurtalarını bırakıyorlar. Tabi bebek deniz kaplumbağları yumurtadan öyle hemen çıkamıyorlar. Önce yumurtalar 45-70 gün kuluçkada kalıyor. Bu arada, bir yuvada kaç yumurta var diye soracak olursanız, her yuvaya 50 ile 200 arasında yumurta bırakıldığını söyleyebiliriz.

    İşte, yaklaşık 2 aylık bir sürenin sonunda yavrular yumurtalarını kırarak yuvalarından çıkıyorlar ve bu zamanda geceleri kumsalda, denize doğru bir koşu başlıyor. Bu minik yavrular bir an önce denize ulaşmak için olanca güçleriyle kumsalda ilerlemeye çalışıyorlar. Ancak bu yavruların denize varabilmeleri için etrafın tamamen karanlık olması çok önemli. Kumsalın yakınlarında yana bir ışık, bir sokak lambası, araba farı bu yavruların yollarını şaşırmasına ve bu ışıklara doğru giderek ölmelerine neden olabiliyor.

    Yolunu şaşırmayan yavruların hepsi de denize ulaşmayı başaramıyor maalesef. Bir kısmı denize varamadan tilki, köpek, kum yengeci, bazı deniz kuşları gibi ‘predatör’ dediğimiz hayvanlara yem oluyorlar. Denize varmayı başaranların da bir kısmı balıklara yem olabiliyorlar. Gördüğünüz gibi deniz kaplumbağaları hayatta kalmak için doğdukları andan itibaren büyük bir mücadele veriyorlar.

    Türkiye’ye gelen iribaş deniz kaplumbağalarının ve yeşil deniz kaplumbağalarının yavruları plankton ve küçük böceklerle besleniyorlar. Ancak iri baş deniz kaplumbağaları (Caretta caretta) büyüyünce etçil* oluyorlar; yeşil deniz kaplumbağaları (Chelonia mydas) ise otçul* kalıyorlar.

    95 milyon yıldır yeryüzüde yaşayan deniz kaplumbağaları şimdi biz insanlar yüzünden yaşamlarını sürdürmekte zorluk çekiyorlar. Denizlerin kirlenmesi, naylon poşetler gibi çöplerin denizlerde bol miktarda yüzmesi, yumurtalarını bıraktıkları kumsalların insanlar tarafından bozulması bu canlıların rahatça yaşamasına ve çoğalmasına engel oluyor. Bu nedenle deniz kaplumbağaları çeşitli anlaşmalarla koruma altına alınıyorlar. Buna göre bizler deniz kaplumbağalarını, onların yumurtalarını bıraktıları kumsalları korumak zorundayız. Sizler de deniz kaplumbağalarını korumak için bu kumsallara motorlu, tekerlekli araçlarla girmemeye, çöplerinizi atmamaya, güneş şemsiyesi dikmemeye, kumsalda gece ışıkla dolaşmamaya, ateş yakmamaya, yavru deniz kaplumbağalarını ele almamaya özen gösterin ve büyüklerinizin de göstermesini sağlayın.

    Fotoğraflar: Ulupınar Kooperatifi  ve Conservation Management Institute web sitesi