YUKARI

Yazarlarımız

Yazar: Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu | Eklenme Tarihi: 11 Ağustos 2008

Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum: Hemen Şimdi!

  • Küresel ısınmayı durdurmanın mümkün olmadığı artık biliniyor. Şimdi iklim değişikliklerinin yol açacağı olumsuzlukların etkisini en aza indirmenin yollarını da arama zamanıdır. Küresel iklim değişiminin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik çalışmalara genel anlamda “uyum” çalışmaları denir.


    Uyum süreci toplumların küresel iklim değişiminin olumsuz etkileriyle başa çıkmalarına katkıda bulunur. Şu an küresel iklim değişiminin olası etkilerini ve bu etkilerle mücadele etmek için sahip olduğumuz imkân ve kabiliyetlerimizi anlamanın başlangıç aşamasındayız. Bununla birlikte iş dünyası, hükümet ve toplumların, iklim değişikliğine hazırlanmak için şimdiden harekete geçmesi gerekiyor.

    Bilim insanları ve siyasetçiler küresel iklim değişikliğinden etkilenmemek için ne gibi değişikliklerin yapılması gerektiğini tartışa dursun; okyanusların karalara saldırısını durdurmak için devasa duvarlar, susuzluğa karşı binlerce tonluk su depoları, ısıya ve susuzluğa dayanıklı ekinler, sıcak hava dalgalarına karşı soğuk odalar gibi çözümler basın ve yayın organlarında yaygın bir şekilde yer almaya başladı. Küresel iklim değişimi ile baş edebilmek için gerekli olan bütün bu yaygın, pahalı değişikliklere de artık "uyum" adı veriliyor.

    Ama bunlar sizi yanıltmasın! Bazı ulusların bu kadar pahalı önlemleri almaları ekonomik açıdan olası olmadığı için Bangladeş örneğinde olduğu gibi milyonlarca insan sular altında kalabilecek. Böyle bir durumda iç kısımlarda yaşayan insanların "uyum" çabaları, ancak kıyılardan göç eden insanlar için barınaklar inşa etmekten öteye geçmeyebilir. Dolayısıyla olaya daha kapsamlı ve rasyonel yaklaşmamız gerekiyor.

    Örneğin, hâlihazırda New York ve Seattle gibi kentlerin, Kaliforniya, Alaska ve Oregon gibi eyaletlerin uyum planları hazır. Alaska, su baskınlarından zarar görecek yerleşim alanlarını daha güvenli kısımlara nakletmeyi düşünürken, Kaliforniya'da orman yangınlarıyla mücadelede daha etkili yöntemlerin geliştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Ayrıca sıcak hava dalgalarına karşı uyarı sistemlerinin kurulması ve yaşlı ve çocukların daha serin bölgelere taşınması için pratik ve ekonomik çözümler üretiliyor.

  • Bu durumda önce, iklim değişikliğinin Türkiye için oluşturduğu riskleri hatırlayalım:
    • Daha sıcak ve daha kuru yazlar
    • Daha yumuşak ve kuru kışlar
    • Daha sık aşırı yüksek hava sıcaklıkları
    • Daha sık şiddetli yağışlar
    • Yazın toprak neminde önemli azalmalar
    • Deniz seviyesinde yükselme ve fırtına kabarması dalgalarının yüksekliğinde artış
    • Daha şiddetli rüzgâr hızı olasılığı
    • …

    Sonra da, Türkiye’de iklim değişiminin etkileri ile mücadele için ne kadar erken davranırsak o kadar avantaj sağlayacağımıza dikkat edelim. Şimdi alınacak kararların sonuçları onlarca yıl hissedilecektir. Örneğin, yeni evleri veya alt yapıyı baştan iklim değişimine göre tasarımlamak, ileride güçlendirme veya başka bir değişiklik yapmamızdan daha ucuzdur.

    Türkiye’de küresel iklim değişimine uyum için birçok yol ve yöntem bulunmaktadır. Bunlar sellere karşı koruma duvarları veya sele dayanıklı evler inşa etmek gibi teknolojik önlemlerden kuraklıkla mücadele, az tüketmek, yeniden kullanmak, geri dönüştürmek gibi insanların gündelik yaşamındaki davranışlarını değiştirmeye kadar değişiklikler gösterir. Diğer stratejiler şiddetli hava olayları için erken uyarı sistemleri kurmak, daha iyi su yönetimi, risk yönetimini geliştirmek, sigorta tercihlerini geliştirmek ve biyolojik çeşitliliği korumak şeklinde sayılabilir.

    Özetle, küresel iklim değişimini sadece konuşup durmak ile hiçbir yere varamayız. Türkiye’de de iklim değişiminin zararlarını azaltmak ve etkilerine uyum sağlamak, hükümetlerin, kurum ve kuruluşlar ile birlikte bireylerin hemen ve şimdi öncelikle ele alması gereken konular arasında yer almalıdır.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu