YUKARI

Yazarlarımız

Yazar: Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu | Eklenme Tarihi: 01 Ekim 2007

Yağdır Mevlam Su!

  • Emel Sayın’ın “Yağdır Mevlam Su” adlı şarkısını yıllar sonra 1 Haziran’da katıldığım TED Polatlı Koleji Özel Lisesi 1. Çevre Sempozyumunda sık sık dinleme fırsatını buldum. Bu şarkı günümüzde yaşanan kuraklıkta zor durumda kalanların duygu ve isteklerini ne kadar da güzel ifade ediyor!..

    İlk defa bir lise, hem de Anadolu’da bir lisenin kendi imkânlarıyla uluslararası bir sempozyum düzenlediğine şahit oldum. Sempozyumda Emel Sayın’ın “Yağdır Mevlam Su” şarkısını dinledikten sonra Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ahmet L. Tek, “Türkiye’de su varlığı ve kullanımı” adlı ilginç konuşmasını yaptı. Bu konuşmada suyun değeri, su miktarı, su kullanımı, tarımsal sulama ve dikkat edilmesi gereken noktalar ile ilgili özet olarak aşağıdaki bilgiler verildi.

    Su sihirli bir moleküldür. Su hayattır, yaşamın temel kaynağıdır. Vücut sıcaklığımızı sabitler. Besin maddeleri ve oksijen taşır. Organları ve dokuları korur. Dünyanın 3/4’ü, vücudumuzun 2/3’si su. Yaşayan tüm canlılar için ikame edilemez. Ekonomik ve sosyal kalkınma için gereklidir. Bu günlerde olduğu gibi yerel ve küresel bir krize sebep olmaktadır…

    Dünyadaki su miktarı = 1.4 milyar km3. Bunun %97.5’i okyanus ve denizlerde tuzlu su olarak bulunmakta. Sadece %2.5’i tatlı su. Tatlı suyun da %90’si buzul, toprak, atmosfer, yeraltında. “Kullanılabilir su” miktarı ise sadece %0.3. Bu nedenle, hızlı nüfus artışı ve su kaynaklarının sabitliği dünyada su problemini de beraberinde getirmekte.

    Bizim toprak potansiyelimiz, su potansiyelimizden fazladır. Ülkemizde ortalama yağış: 643 mm3/yıl, ama dengeli değil. Yani Türkiye su zengini bir ülke değildir. Su zengini olmak için su miktarının >8.000 - 10.000 m3 olması gerekir. Su azlığı: 1.000 - 2.000 m3. Su fakiri: 1.000 m3’ten az. Ülkemizde şu an kullanılabilir su miktarımız: 1.500 m3/kişi/yıl.

    Önümüzdeki yıllarda nüfus artışı ve küresel iklim değişikliği nedeniyle ülkemizde kişi başına düşen su miktarı 1.000 m3’ten az olacak yani su fakiri bir ülke olacağımız kesin.

    Türkiye’de 40 milyar m3 toplam tüketiliyor. Su kullanım alanlarının başında tarım geliyor. Böylece 30 milyar m3 tarımsal sulamada kullanılıyor. 6.2 milyar m3 ise kentsel tüketim ve 4.3 milyar m3 sanayide kullanılıyor.

    Türkiye’de su kullanımında en ciddi sorunları saymakla bitiremeyiz. Bunların belli başlıları şunlardır: Kentsel tüketimde, nüfus artışı, göç ve plansız kentleşmeden kaynaklanmaktadır. Sanayi işletmelerinde ise kaçak su kullanımı ve geri dönüşümsüz kullanım problem olmaktadır. Tarımsal sulamada karşılaşılan sorunlar: mevcut sulama sistemi ve yöntemi, çiftçi ve teknik personelin eğitimi, sulama şebekesinin işletim ve yönetimi, sosyo-kültürel sorunlar ve tarım politikası başlıkları altında incelenmelidir.

    Şüphesiz herkesin beslenmesi için tarımda sulama gereklidir. Fakat günümüzdeki yetersiz yağış, ülkemizdeki düzensiz yağış dağılımı, üretimin arttırılması, ekonomik büyümenin hızlanması ve göçün önlenememesi büyük sıkıntı yaratmaktadır. Ayrıca salma sulama gibi yöntemlerle hala suyumuz boşa harcanmaktadır. Hâlbuki ‘Bol Su = Bol Ürün’ demek değildir. Su kaynaklarımızın başta tarım her alanda “etkin ve verimli” kullanımı esastır.

    Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise su tasarrufunun insanla başlayıp insanla bitmesidir. İklim değişirken biz de değişerek suyumuzun her damlasına artık sahip çıkmalıyız.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu