YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 21 Ağustos 2009

Kaş'ta Koruma Seferberliği

  • 18.08.2009 Atlas


    Yapılaşma ve rant tehdidi Likya Yolu, Limanağzı ve Kaş- Kekova kıyı bandına yöneldi, Kaşlı sivil toplum örgütleri koruma seferberliği başlattı. Kaş'ta bir araya gelen STK temsilcileri, sualtı zenginliğinden zeytinliklere kadar Kaş'ın değerlerinin korunması için güç birliği kararı aldı

    Doğal zenginlikleri ve mimari dokusuyla Akdeniz'de bozulmadan korunabilmiş son kale olan Kaş'ta son on yıldır yaşanan çarpık yapılaşma ve çevresel tahribat, Kaşlı STK'ları harekete geçirdi. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği'nin organizasyonuyla yapılan koruma toplantısında Kaş'ın özgün kimliği ve doğal mirasının korunmasına yönelik önemli adımlar atıldı. Toplantıya, Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Eriş, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği ( TTKD) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Kaş- Kekova Proje Sorumlusu Umut Tural, ÇEKÜL Kaş Temsilcisi Nur Keçeli, Kaş STK Sözcüsü Erdem Aydın ve Sualtı Araştırmacısı Biyolog Ünsal Tarhan ile çok sayıda Kaş gönüllüsü katıldı. Toplantıda, yapılaşma ve rant tehdidi altında bulunan Likya Yolu, Limanağzı ve ÖÇK kapsamındaki Kaş- Kekova arasındaki kıyı bandı acil önlem alınması gereken konular olarak ele alınırken, orfoz gibi nesli tehlikede olan balık türlerinin avlanmasının önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

    Doğal mirasa 'çalı çırpı' muamelesi

    Kaş ve çevresindeki yapılaşmaya bağlı olarak gelişen çevresel tahribatın hız kazanması nedeniyle böyle bir toplantı organize ettiklerini belirten Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Eriş, bölgenin doğal dokusunu oluşturan makiliklerin 'çalı çırpı' muamelesi gördüğünü belirterek zeytinlik ve makiliklerin yapılaşma için bu kadar kolay kurban edilmemesi gerektiğini söyledi.
     
    Kaş'ta geçen çocukluk günlerinden örnekler aktaran Eriş, 'biz çocukluğumuzda aç kalırdık, boynuz, frenk inciri ve zeytin yerdik. Bunlarla büyüdük, varolduk. Bunun için çevremizdeki doğal dokunun bilincindeyiz' diye konuştu. Kaş kıyılarında balık avının da önüne geçilmesi gerektiğini belirten Eriş, Orfoz, Istakoz ve Karavida gibi türlerin zamansız avlanarak yok olduğunu söyledi. 'Patara'yı, Kaş'ı ve Kekova'yı görmeden ölmeyin' şeklinde bir sloganı olduğunu söyleyen Eriş, Ölüdeniz ve Adrasan arasındaki bölgenin çok önemli değerler içerdiğini ve bunun bölge insanına büyük sorumluluklar yüklediğini de sözlerine ekledi.

    Kaş, 'Akdeniz Müzesi' olarak kalmalı

    Toplantıda konuşan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, Türkiye'de ve tüm dünyada yaşanan hızlı kentleşme ve kent alanlarının sürekli genişlemesinin doğal alanların tahribine yol açtığını ve ormanların, makiliklerin, zeytinliklerin ve tarım alanlarının yok olduğunu söyledi. Gündüz, Antalya'da; Alanya'dan Çamyuva'ya kadar neredeyse tek bir alanın dahi boş kalmadığına dikkat çeken Gündüz, kıyı yapılaşması ve doğal alanların tahribinin batıya doğru ilerlediğini öne sürdü. Antalya ve Türkiye'nin çevre örgütlerinin, Bodrum, Kuşadası ve Marmaris gibi turizm kentlerinde yaşanan kontrolsüz yapılaşmayı Kaş'ın da yaşamaması için harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Gündüz, 'Kaş'ın tüm güzellikleriyle Akdeniz müzesi olarak kalmasına fırsat vermeliyiz' şeklinde konuştu.

    Antalya'daki sivil toplum örgütleriyle toplantı öncesi iletişim kurdukları belirten Gündüz, Kaş'ın geleceğine yönelik atılacak koruma adımlarında Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve ATSO başta olmak üzere birçok STÖ'nün destek sözü verdiğini de sözlerine ekledi.

    Güçbirliği gerekli

    Kaş STK'ları sözcüsü Erdem Aydın ise, Kaş'ın Akdeniz havzasında çok önemli bir nokta olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: 'Bugüne kadar çeşitli dernek ve bireyler zaman zaman birbirinden kopuk çalışmalar yürütüyordu. Korumacılık güç birliğinden geçiyor ve bu gücün artık ortaya konulması gerekiyor. Çünkü bu sürece duyarlı olan herkes korumacılıktan yana. O zaman yapılacak tek bir şey var; doğru program ve taleplerle güç birliği yaratmak. Türkiye sevgisinin, atalarının mirasının korunmasından geçtiğini sabırla çalışarak bölge insanına göstermek. Doğru uygulamalar olduğu zaman bunun hayata geçmemesi için hiçbir neden yok. Hayatımızı en olması gereken değerlerle korumaya çalışıyoruz.'

    Bölge biyolojik çeşitlilik zengini

    WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Kaş- Kekova Proje Sorumlusu Umut Tural, Kaş'taki arıtma tesisiyle ilgili yaptıkları ön çalışmada tespit ettikleri sorunlara değindiği toplantıda, işlevsel olmayan arıtma tesisinin Kaş- Kekova ÖÇK Bölgesi açısından tehdit oluşturduğunu belirtti. WWF- Türkiye olarak Kaş bölgesinde 1994 yılından beri birçok çalışma yaptıklarını vurgulayan Tural, biyolojik zenginlik araştırması, deniz çayırlarının korunması, orfoz ve alt türlerinin sayımı gibi projeler yürüttüklerini söyledi.

    Türkiye'nin 1976'da imzalanan Barselona Sözleşmesine imza koyduğunu anımsatan Tural, bu sözleşmeye göre, Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerin belirli koruma alanları oluşturmak zorunda olduğunu belirterek şunları söyledi: 'Bu kapsamda Türkiye kıyılarında dokuz koruma alanı var. Kaş- Kekova Koruma Alanı da bunlardan biri. Daha önce yaptığımız çalışmalarda Kaş bölgesinin biyolojik çeşitlilik açısından Tekirova Üçadalar'dan sonra en zengin ikinci bölge olduğunu ortaya çıkardık. Daha sonra Kekova olan koruma alanı, Kaş Kekova olarak değiştirildi. Bu koruma alanının hem kıyı hem de denizi kapsıyor. Deniz alanının yönetim planını çıkartıp, bu alanın kullanma koruma dengesini oluşturarak sürdürülebilir korunması amaçlanıyor.'

    Bucak Denizi'nde tehlike sinyali!

    Toplantıda söz alan Biyolog Ünsal Tarhan, Bucak denizinde yapılan marinanın çevreyi ne şekilde etkilediğinin araştırılması gerektiğine dikkat çekti. Tarhan, 'bu konuda kaybedilen bazı şeyler var ve bunların geri dönüşümü çok zor olabilir. Ama bundan sonrası için, işler daha da kötüye gitmeden yapabileceklerimizle ilgili çalışmalara başlamaya karar verdik' şeklinde konuştu.

    Kaş, Yavaş Şehir olsun

    Kaş'ın geleceğine yönelik görüşlerin dile getirildiği toplantıda, İtalya'da ortaya çıkan ve hızla tüm dünyaya yayılan Citta Slow ( Yavaş Şehir) hareketinin Kaş'ın geleceği bir hedef olması gerektiği dile getirildi. Kaş STK Sözcüsü Erdem Aydın, Karım ayında meydanla ilgili sıkıntıların giderilmesinden sonra bunun uzun vadeli bir hedef olabileceğini söyledi. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Eriş ise dernek olarak Yavaş Şehir kriterleriyle ilgilendiklerini ve bu konuda büyük bir olasılıkla girişimde bulunacaklarını belirtti. Ekim ayında Antalya'da geniş katılımlı bir toplantı yapılmasının kararlaştırıldığı buluşmada, Kaş'ın korunması için STK'lar arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çekildi.

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu