06.07.2009 CNN Türk
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "90 günlük bir bekleme süresinden sonra Türkiye'nin de Kyoto Protokolü'ne taraf olduğu kararlaştırılacaktır. Bu tarih de 26 Ağustos 2009 tarihidir" dedi.
Küresel Isınma ve İklim Değişikliği İzleme Komitesi tarafından düzenlenen "Küresel Isınma Üzerine Küresel Konferans"ın açılışında konuşan Eroğlu, Türkiye'nin yaptığı çalışmalar neticesinde 2009 yılı başında Kyoto Protokolü'ne taraf olmaya karar verdiğini hatırlattı.
Bu kararın TBMM'den geçtikten sonra Bakanlar Kurulu kararı alınarak özellikle Birleşmiş Milletler'e gönderildiğini ifade eden Eroğlu, "90 günlük bir bekleme süresinden sonra Türkiye'nin de Kyoto Protokolü'ne taraf olduğu kararlaştırılacaktır.
Bu tarih de 26 Ağustos 2009 tarihidir. Ben Türkiye'nin 26 Ağustos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü'ne taraf olabileceğini bildirmekten de mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Eroğlu, iklim değişikliğinin uluslararası ortak güçlü bir mücadele gerektirdiğini söyledi.
Çevresel bir mesele olmasının yanında iklim değişikliğinin aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma mevzusu olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, "İklim değişikliği uluslararası ortak güçlü bir mücadele gerektirmektedir. Sera gazları salımlarını bugün durdursak bile iklim değişikliği önümüzdeki 20-30 yıl boyunca da devam edecektir" diye konuştu.
Eroğlu, Türkiye'nin en yüksel risk grubunda olduğu Doğu Akdeniz havzasında yer aldığını belirterek, iklim değişikliğinin mevcut çölleşme ve su kıtlığı sorunlarını artırdığını kaydetti. Veysel Eroğlu, Fas'ın Marakeş kentinde gerçekleştirilen 7. Taraflar Toplantısı'nda Türkiye'nin isminin sözleşmenin Ek-2 listesinden çıkartıldığını hatırlatarak, bu karar neticesinde Türkiye'nin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi'ne 24 Mayıs 2004 tarihinde taraf olduğunu kaydetti.
Şu anda Türkiye'nin İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planı'nın hazırlandığına işaret eden Bakan Eroğlu, Türkiye'nin sanayileşme seviyesinin diğer Ek-1 ve OECD ülkeleri ile karşılaştırılabilir olmadığını söyledi. "Türkiye'nin sera gazı salım sorumluluğu yüzde 1'den küçüktür ve kişi başı salım değerleri Ek-1 ülkeleri arasında en düşüktür" diyen Bakan Eroğlu, Türkiye'nin Ek-1 ülkeleri arasında düşük birincil enerji tüketimi ve insani kalkınma endeksi sıralamasına sahip olduğunu belirtti.
Gelişen bir ülke olan Türkiye'nin hızla artan bir enerji talebine sahip olduğunu vurgulayan Eroğlu, Kyoto protokolünün birinci yükümlülük döneminde herhangi bir sera gazı azaltım veya sınırlama yükümlülüğü olmamasına rağmen Türkiye'de her sektörde önemli faaliyetler gerçekleştirildiğini vurguladı.
"İklim değişikliği su kıtlığına yol açıyor"
Bakan Eroğlu, enerji sektöründe yenilebilir enerji ve enerji verimliliğinin mevzuat, teşvikler ve eğitim faaliyetleri ile desteklendiğini söyledi.
Ulaşım sektöründe araçlarda kullanılan yakıt kalitesinin iyileştirilmesi ve bio yakıtların, yeni motor teknolojilerine sahip araçların kullanılması, eski araçların trafikten çekilmesi, metro ve hafif raylı sistemlerin büyükşehirlerde geliştirilmesi ile demiryolu ağının genişletilmesinin, bu konuda yapılan çalışmalar arasında yer aldığını anlatan Eroğlu, "Türkiye'de 2008 yılı itibariyle 38 adet düzenli depolama alanı bulunmaktadır ve nüfusun yarısına hizmet etmektedir.
2008-2010 yılları için hazırlanmış olan Ulusal Atık Yönetimi Eylem Planı'na göre, 114 düzenli depolama alanı inşa edilecek olup, 2012 yılı itibariyle nüfusun yüzde 76'sına hizmet edecektir" şeklinde konuştu. Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, kırsal alanlarda tarımın ekonomik olarak önemli bir yere sahip olduğuna işaret ederek, iklim değişikliğinin su kıtlığına yol açtığını, bu yüzden de sulama ihtiyacının her geçen gün arttığını kaydetti.
Su tasarrufu sağlayan sulama sistemlerinin kullanımı için teşvikler ve kuraklığa dayanıklı tarım ürünlerinin geliştirilmesinin bu sektöre yaptıkları faaliyetlerden birkaçı olduğunu dile getiren Bakan Eroğlu, "Türkiye Çölleşme ile Mücadele Eylem Planı'nı yayımlamış ve 2008 yılından beri uygulamaktadır. Türkiye ormanlaştırma ve ormansızlaşmanın kontrolü ile yutak alanların artırılması konusunda kararlıdır. Türkiye 5 yıllık süre içinde 2.5 milyon hektarlık alanı hedef alan iddialı bir ağaçlandırma seferberliği başlatmıştır. Bu seferberlik sonucunda 181.4 milyon ton karbondioksit tutulması sağlanacaktır. Türkiye, mevcut su potansiyelinin sadece üçte birini kullanmaktadır. Sınırlı su kaynaklarını daha iyi kullanımını sağlamak için Türkiye sulama uygulamalarını geleneksel açık sulamadan, yağmurlama ve damlama sulamaya getirmiştir" dedi.
Eroğlu, Türkiye'de halihazırda hidroelektrik santralinin yaklaşık üçte birinin kullanıldığını belirterek, "Özel sektörün katılımıyla 1500'den fazla yeni hidroelektrik santrali projesi başlatılmıştır" dedi.
15. taraflar toplantısı
Aralık 2009'da Kopenhag'da gerçekleştirilecek olan 15'inci Taraflar Toplantısı'nda uluslararası bir anlaşmaya varılması için çok kritik bir sürecin içinde olduklarının altını çizen Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, "Türkiye başarılı bir Kopenhag anlaşması için tüm taraf ülkelerle yapıcı bir şekilde çalışmaktadır. İyi niyetini göstermiştir. Türkiye kendi özel şartlarının el verdiği ölçüde adaletli bir katkı yapmak konusunda isteklidir. Türkiye emisyon artışını sınırlamak ve düşük karbon ekonomisine geçiş için ulusal uygulanabilir azaltım faaliyetleri ve kayıpsız hedefleri uygulamayı planlamaktadır. Düşük karbon ekonomisine geçiş ancak teknoloji transferi ve çok tarafları mali destek ile mümkündür. Türkiye 2012 sonrası iklim rejiminden ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar prensibini yansıtmasını beklemektedir. Ayrıca 2012 sonrası rejim iklim değişikliğinde en hassas ülkelerin uyum ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır" dedi.
Bakan Eroğlu, konferans danışmanı Süleyman Gündüz'ün İstanbul'un küresel iklimle mücadelede bir mihengi noktası olması teklifi yaptığını anımsatarak "İstanbul protokolü veya İstanbul küresel iklimle mücadele mutabakatı adıyla yeni bir yeni bir mutabakatın hazırlanması talep edildi. Biz de Çevre ve Orman Bakanlığı olarak bu teklife sıcak bakıyoruz. Çünkü İstanbul hakikaten dünyanın merkezidir. Bu işte kuvvetle çalışmaları yoğunlaştıracağız" diye konuştu.
Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın
COP29, iklim krizine karşı verilen sözlerin ötesine geçip, bu taahhütlerin nasıl finanse ve için...
Kara Rapor 2024’e göre, Türkiye’de nüfusun %92’sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü standartlarının...
2040'a kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltmayı hedefleyen AB, iklim değişikliğiyle küresel öncü...
Erasmus AI, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ve bu alanda ilk...
İklim dengesi için okyanus akıntısının çöküş riskini azaltmak adına karbon salımını azaltmalı,...
Japonya'nın en yüksek zirvesi Fuji Dağı, iklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl karla kaplanmadan en...
Araştırmalara göre, 2023’te kara ekosistemleri neredeyse hiç karbon emmedi ve bu çöküş, küresel çok...
TSKB, depremden etkilenen firmaların yeşil yatırımlarını desteklemek...
TSKB, Hollanda merkezli bağımsız veri şirketi Equileap tarafından yer...
Çevre için 5 basit öneri
Çevreci yaklaşımlar sayesinde dünyanın daha iyi bir yer halini alması mümkün.
Daha iyi bir dünya için yapay zekâ
Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmek için teknolojiden nasıl yararlanırız?
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği projelerini destekleyerek dünyanın geleceğine yatırım yapıyoruz.
Kutup ayılarının nesli tükeniyor mu?
Kuzey Kutbu'nda deniz buzlarının hızla erimesi, kutup ayılarının neslinin 80 yıl içinde tükenmesine yol açabilir.
"cevreciyiz.com Türkiye’nin sürdürülebilir bankası TSKB tarafından desteklenmektedir. "
Copyright © 2013