Sürdürülebilir yaşam için mavi besin umudu

• Dünya çapında üç milyar insanın temel besin kaynağı olan mavi besin (sucul gıdalar), çevresel etkileri de hesaba katıldığında sürdürülebilir yaşamın en büyük umut kaynaklarından birini oluşturuyor.

  Gıda uzmanları gelecekte yaşanabilecek kaynak sıkıntılarına çözüm olarak mavi besinlerin (sucul) dikkate alınması gerektiğini düşünüyor. Araştırmalar, küresel gıda sisteminin geleceğinde, suda yaşayan canlıların ve su bitkilerinin çok önemli bir rolü olacağını gösteriyor. Mavi besinlerin sürdürülebilir yaşamın taşıyıcılarından biri olmasına neden olan ilk etken, kara temelli gıda üretimiyle oluşan çevre etkileri. Tarım, dünya çapında ormansızlaşmanın ve biyolojik çeşitlilik kaybının itici gücü olmanın yanı sıra, sera gazı emisyonlarının yüzde 30’unun da kaynağını oluşturuyor.
  
  Çevresel ayak izleri daha küçük
  Şu an zaten yaklaşık üç milyar insan için temel bir protein kaynağı olan mavi besinlerin çevreye verdiği zarar da düşük. Balıkçılık, bazı bölgelerde sera gazı emisyonlarından veya ekolojik etkiden sorumlu olsa da, çevresel açıdan karasal çiftlik hayvanlarının yarattığı olumsuz etki ile karşılaştırıldığında çok geride kalıyor. Uzmanlar bunun nedenini, balıkların vücut ısılarını korumak veya yerçekimi ile mücadele etmek için enerji harcamalarına gerek olmaması, metabolik enerjilerini büyümeye ayırabilmelerine bağlıyor.
  
  Entegre bir sistem olarak düşünülmeli
  Karasal ve sucul gıda sistemlerinin birbiriyle derinlemesine bağlı olduğu ve tek bir entegre sistem olarak birlikte düşünülmeleri gerektiği belirtiliyor. Uzmanlar, tarımda gübre kullanımının yoğunlaşmasıyla kıyı sularında büyük ölü bölgeler oluştuğuna ve bunun, kıyı balıkçılığına yıkıcı zararlar verdiğine dikkat çekiyor. Hayvanları beslemek için balık ununa olan talebin, küçük balık cinslerinin yok olmasına neden olduğu ve savunmasız topluluklar için en önemli besin kaynağı olan yerel balıkçılığı bitirdiği vurgulanıyor. Karar vericilerin mavi besinleri karasal üretimin girdilerinden biri olarak değil, bütüncül bir sistemin çok önemli bir taşıyıcı unsuru olarak görmeleri gerektiğinin altı çiziliyor.
  
  Kaynak: Weforum