Dünya Ormancılık Günü'nde ormanları çok seviyoruz!

• 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nün bu yılki teması olan Ormanlar ve Eğitim, bizi ormanları yeniden tanımaya ve sevmeye davet ediyor.

  Bugün, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü. Birleşmiş Milletler, 2012 yılından beri 21 Mart’ı Dünya Ormancılık Günü olarak kutluyor. Buradaki amaç, ormanların önemi konusunda farkındalığı artırmak. Dünya Ormancılık Günü’nün bu yılki teması Ormanlar ve Eğitim. 
  
  
  Çünkü, ormanların önemini öğrenmek ve özellikle çocuklara öğretmek, doğal kaynaklarımızı gelecek nesillere aktarmakta kritik bir öneme sahip. Ormanlar, havanın, suyun, toprağın ve tabii ki insanların sağlığını korumaya yardımcı oluyor. Üstelik günümüzün en önemli gündem maddelerinden olan iklim değişikliği, açlıkla mücadele, kentsel ve kırsal toplulukların sürdürülebilirliği gibi konularda ilerleme kaydedilmesine katkı sağlıyor. 
  
  

  Ormanları yeniden keşfedin

   
  Bugün, dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor ve bu rakamın 2050 yılında yüzde 70’e ulaşması bekleniyor. Durum buyken, hepimiz ister istemez doğayla bağımızı kaybetmeye başlıyoruz. Eskiden belki de yuvamız olan veya yakınında yaşadığımız ormanları unutuyor, onların değerini anlamakta zorlanıyoruz. Oysa ormanları yeniden tanıyarak, özellikle çocukların ormanları anlamasını sağlayarak, ormanları hayatımıza yeniden dahil edebilir ve sürdürülebilirliğini sağlayabiliriz.
  
  
  Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Ormancılık Günü’nde, bizi ormanları yeniden tanımaya ve sevmeye bir videoyla davet ediyor:
  
  
  
   

  Dünya Ormancılık Günü’nden birkaç not:

   
  • Ormanların önemi, hem bitki ve hayvanlar için yaşam alanı olmaları hem ekonomik ve yaşamsal faydaları hem de iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki katkıları nedeniyle her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. 
  • Yeryüzündeki bitki, hayvan ve böcek türlerinin %80’ine ev sahipliği yapan ormanlar, biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ekosisteme sahip. 
  • Dünyada tarım, sanayi ve ev tüketiminde kullanılan suyun %75’i ormanlardaki su havzalarından temin ediliyor. 
  • Ayrıca küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %12-20’si ormansızlaşmadan kaynaklanıyor. 
  • Ormanlar, bu suyun bize ulaşması için çok önemli bir görev üstleniyor, suyu doğal bir filtreden geçiriyor. 
  • Orman varlığı yağışların yoğunluğunu yakından etkiliyor. Çünkü ormanlar, toprağa düşen suyun gökyüzüne geri dönmesine ve böylece bulutların ve yağışın oluşmasına katkı sağlıyor. 
  • Yağışlarla gelen suyun akış hızını yavaşlatan ormanlar, toprak kayması, sel gibi doğal afetlerin de önüne geçiyor.
  • Ormanların tüm bu filtreleme ve düzenleme çabası, kurak mevsimlerde suya ulaşabilmemizi sağlıyor.
  • Dünya nüfusunun yaklaşık %76’sı, ormanların sağladığı yenilenebilir su kaynaklarını kullanıyor.
  • Dünya topraklarının üçte biri ormanlarla kaplı olsa da, ormansızlaşma büyük bir tehdit olmaya devam ediyor. 
  • Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği’nin (SÜT-D) paylaştığı Ulusal Sera Gazı Envanter Raporu’nun sonuçları, küresel ısınmayla mücadelede ormanlarımızın önemini ortaya koyuyor. Rapora göre Türkiye’deki ormanlar yıllık 51,1 milyon tonluk sera gazı azaltım miktarı ile gelişmiş ülkeler içerisinde ABD, Rusya ve Japonya’nın ardından dördüncü sırada yer alıyor.
  • Yine Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği’nin paylaştığı bilgilere göre bir orman ekosistemi hektar başına 350 ton CO2 eşdeğerine kadar karbon tutabiliyor. Dolayısıyla 10 hektarlık bir orman, birçok fabrikanın veya sanayi tesisinin yıllık sera gazı salımını sıfırlayabiliyor.