YUKARI

Yazarlarımız

Yazar: Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu | Eklenme Tarihi: 27 Şubat 2008

Tüketiciyi Çevre İle Aldatmanın 6 Yolu

  • Ürünlerini, doğru olmadığı halde tüketiciyi aldatmak ve yanıltmak için çevre dostuymuş gibi sunan firmalar, yani “yeşil badanacılar” (greenwashing) artık tüm dünyada tespit edilip teşhir ediliyor.

    Örneğin, ABD’deki büyük market zincirlerinin çevreci olduğunu iddia ettikleri 1,018 ürün incelenerek işledikleri günahlar ve kullandıkları yöntemler belirlendi.

    Günümüzde tüketiciyi yanıltarak çevre koruma konusunda artan hassasiyeti sömürmek için yapılan reklamlar ve tüketim malları üzerine yazılan yanlış ve yanıltıcı iddialar aşağıdaki gibi 6 grupta toplandı:

    1. Gizli takas yapma günahı: Burada, örneğin ürüne ait ambalajın geri dönüşümlü kâğıttan yapılması gibi sadece bir parametre öne çıkartılıyor. Bu ürün üretilirken kullanılan enerjinin neden olduğu karbon dioksit, su kaynaklarının kirletilmesi, ormansızlaşma vb. gibi diğer ve muhtemelen daha önemli olan parametrelerin üzerinde hiç durulmuyor. Bu günahı işleyen ürünlerin az da olsa yeşil olduğu iddiası çoğu kez doğru; fakat bütünleşik çevre koruma mantığı ile bakıldığında hiç de söylendiği gibi masum olmadıkları görülüyor. Marketlerde yapılan incelemeler, tüketiciye bu şekilde küçük bir yeşillik sunarak, daha büyük çevre değerlerini yok eden ürünlerin %58 gibi oldukça yüksek orana sahip olduğunu gösteriyor.

    2. Belgesiz atıp-tutma günahı: Bu günahta ürünün çevreci olduğu iddiası, tüketici tarafından kolayca ulaşılabilecek destekleyici bilgi veya güvenilir bir sertifika ile doğrulanamıyor. Örneğin, etiketinde ‘enerji tasarruflu’ olduğu yazmasından başka, bir lambanın bu özelliğinin doğruluğunun kontrol edilebileceği herhangi bir sertifika, telefon numarası, internet sayfası, vb.’nin bulunmaması bir günahtır. Yapılan incelemelerde, örneğin hayvanlar üzerinde denenmediğini sadece söyleyen kozmetik ürünler gibi ürünlerin % 26’sının bu günahı işlediği görüldü.

    3. Yuvarlak ifadeler kullanma günahı: Bu günah, ürünün yeşil olduğu iddiası yuvarlak, anlamsız ve muğlâk kelimeler ile ifade edilerek tüketicinin yanıltılmasıyla işleniyor. Örneğin, ‘katkısız’, ‘zehirsiz’, ‘koruyucusuz’, ‘kimyasal maddelerden arındırılmış’, ‘doğal’, vb. Oysa gerçekte kimyasal maddeden oluşmayan hiçbir şey yok. Su bile bir kimyasal maddedir. Ancak su, oksijen, vb. her madde belli bir dozdan sonra zehirdir. Ayrıca “tümüyle doğal” demenin de hiçbir anlamı yok. Çünkü arsenik, uranyum, cıva, vb. gibi zehirler de tümüyle doğaldır! Böylece çevre dostu olarak ilan edilen ürünlerin % 11’i yuvarlak kelimeler kullanarak tüketicileri yanıltma günahını işliyor. Özellikle, ev ve otellerde yaygın olarak kullanılan temizlik malzemeleri bu günah kategorisinde en çok görülen ürünler arasında yer alıyor.

  • 4. Kel alaka olma günahı: Bir ürünün günümüzde artık geçerli olmayan çevreci bir yönü ortaya çıkartılarak tüketicinin dikkati dağıtılıp, gerçek çevreci ürüne ulaşılması engelleniyor. Bu günah en çok ozon gazını kemiren kloroflorokarbon (CFC) ile ilgili iddialarda işleniyor. Zaten 30 yıl önce yasaklanarak piyasadan kaldırılmış olan CFC gazlarını günümüzde herhangi bir üründe kullanmak mümkün değil. Bu nedenle, artık “CFC içermez, çevre dostudur” demenin hiç bir anlamı yok. Bu günah %4 oranında işleniyor.

    5. Ehven-i Şer Günahı: Bazı ürünlerin aynı kategorideki diğer ürünlere göre daha yeşil/masum olması onun tümüyle günahsız olduğu anlamına gelmez. Bu günahı işleyen ürünlerin başında “organik sigaralar” geliyor. Kötünün iyisi olarak bir ürünün “yeşil, çevreci, organik” şeklinde lanse edilmesi onun çevreye ve sağlığımıza zarar vermediği anlamına gelmiyor. ABD’de bu günahın %1 oranında yaygın olduğu görülmüş.

    6. Yalan Beyan: Bu günah, ürünün çevre dostu olduğu ile ilgili iddianın doğru olmadığı ispatlandığında ortaya çıkıyor. ABD gibi tüketici haklarının iyi bir şekilde korunduğu ülkelerde bu günahı işleyen ürünlerin oranı %1’den az. Örneğin, “organik sertifikalı” olduğunu iddia eden şampuanların gerçekte sertifikası olmadığı gibi böyle bir özelliğinin de olmadığı resmi ve gönüllü laboratuarlar tarafından belirleniyor. Benzer şekilde, “%100 geri dönüşümlü kâğıt” olduğunu söyleyen plastik kaplar da var!

    Gelişmiş ülkelerde “yeşil badanadan” tüketicileri korumak için yasalar ve sivil toplum kuruluşları var. Benzer şekilde, ülkemizde Sanayi ve Ticaret İl Müdürlükleri nasıl Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanmış garanti belgesi olmayan ürünlere para cezası veriyorsa aynı şekilde, iddia ettiği gibi “organik sertifikası”, vb. olmayan ürünler hakkında da yasal işlem yapmalıdır. Ayrıca Türkiye’de Reklam Kurulu, ürünlerinin çevre dostu olduğu söyleyen firmaların reklamla tüketicileri aldatmaya çalışıp çalışmadığını da incelemeli ve gerektiğinde bu firmalara para cezası uygulamalıdır.

    Aslında bu görev büyük ölçüde biz tüketiciye düşüyor. Çevreci bir ürün almak gibi bir duyarlılığınız varsa bundan sonra yukarıdaki 6 noktaya dikkat ederek alışverişinizi yapınız.

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu