YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 10 Mart 2023

Depremde oluşan kırıklar yeni su kaynakları ortaya çıkardı

  • Akademisyenler, yüzeydeki kırıkların üzerinde su birikintilerinin oluştuğunu, yeni su kaynaklarının ortaya çıktığını tespit etti.

    Hakkâri Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuri Bodur, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdim Bozkurt ve Çin'in Wuhan Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Johnathson Meng ile Kahramanmaraş ve Gaziantep'in ilçelerinde saha çalışması gerçekleştirdi. Gaziantep'teki evinde 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta 7.7 büyüklüğündeki depreme yakalanan Bodur ile diğer bilim insanları iki hafta boyunca yıkımın en çok olduğu bölgelerdeki fayların geçtiği güzergâhlarda oluşan yüzey kırıklarını ve hasar gören binaları inceledi. Sarsıntı nedeniyle yeryüzünde gelişen diğer olayları da gözlemledi. Yaptıkları incelemelerle ilgili tespitlerini anlatan Bodur, depremin etkisinden az da olsa kurtulduktan sonra Gaziantep ve çevresinde fayların geçtiği bölgelerde sarsıntının etkilerini araştırmaya yönelik çalışmalara başladıklarını söyledi.

    “Ovalarda yıkım oranı yüzde 95”
    A.A’nın haberine göre; depremin jeolojik yapılarda ve yerleşim yerlerinde meydana getirdiği hasarları gözlemleme imkânı bulduklarını belirten Mehmet Nuri Bodur şöyle devam etti: “15 gün sahada çalışma yaptık, 15 gün daha yapacağız. Bu çalışmalarda Elbistan, Nurhak, Gölbaşı, Pazarcık, Narlı, Beyoğlu, Şekeroba, Türkoğlu, Nurdağı ve İslahiye'deki kırılma zonunun olduğu alanlarda, ovalarda fayın geçtiği noktaları inceleme ve değişimleri ölçme fırsatı bulduk. Ovalarda bulunan tüm yerleşim yerlerindeki yapılar yüzde 95 oranında yıkılmış durumda. Ovaların deprem açısından büyük tehlike arz ettiğini yıllarca yer bilimci meslektaşlarımla birlikte hep dile getirmeye çalıştık."

    "Eşi benzeri görülmeyen depremler silsilesi "
    Fayların geçtiği yerlerde kütle hareketleri, devasa kayaların köy ve kasaba yollarına düşmesini, toprak kaymalarını, yüzey kırılmaları ve burkulmalarını gözlemlediklerini ifade eden Mehmet Nuri Bodur şunları söyledi: "Yüzeylerdeki kırıklar üzerinde bir takım gölcüklerin, yeni su kaynaklarının ortaya çıktığını gördük. Özellikle Elbistan'dan İslahiye'ye kadar uzanan bölgelerdeki tarla, bina, binaların duvarları, dere boyları ve sulama kanallarında 6.5 metreye varan çok sayıda yer değişimlerini, ötelenmeleri izledik ve ölçtük. Zeminin özelliğine bağlı olarak bu değişimlerin ortalama 3-4 metre arasında değiştiğini tespit ettik.”

    Artçılar bir yıl boyunca devam edebilir
    Artçıların 6 ay ile bir yıl arasında devam edeceğini düşündüklerini dile getiren Mehmet Nuri Bodur, yerleşim alanlarını ‘Geçmişte deprem oldu, bundan sonra olmaz’ mantığıyla seçilmemesi, yaşam alanlarının fay hatlarının geçtiği yerlere, göl, nehir ve deniz kıyılarına kurulmaması gerektiğini vurguladı. Hakkâri bölgesinden geçen faylara da değinen Bodur şunları söyledi: "Hakkâri bölgesi fay açısından dinamik bir bölge. Yüksekova, Şemdinli, Başkale ve İran'daki Salmas faylarının aktif olduğunu biliyoruz. Bu faylarda enerji birikimlerinin olduğunu düşünüyoruz. İstanbul ve İzmir'de olduğu gibi mikrobölgeleme çalışmalarının ayrıntılı olarak tüm il ve ilçelerde yapılması gerekir. Farklı üniversitelerden arkadaşlarımızla birlikte Hakkâri’nin depremselliği yönünde bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Buna benzer bir çalışmayı Kahramanmaraş'ta da yürütmüştüm. Bu çalışma 4 yıl sürdü. Bu çalışmayla yerin hareketi, su kaynaklarının ani değişimleri ve açığa çıkan gazları ölçme imkânı bulmuştum."

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu