‘Karbon ayak izi nedir?’ bilmiyoruz

• Türkiye'de yapılan bir araştırma, karbon ayak iziyle ilgili olarak toplumun dörtte üçünün bilgi sahibi olmadığını ortaya koydu.

  Türkiye'de ilk kez tüketicilerin karbon ayak izi konusunda farkındalığını ölçümleyen Tüketici Karbon Ayak izi Farkındalık Araştırması'nın sonuçları açıklandı. Markaların güçlerini birleştirerek daha sürdürülebilir ve sorumlu bir yaşam tarzını tüketicilere de benimsetme misyonuyla kurulan SB® Brands For Good’un (İyilik İçin Marka Hareketi) araştırması, çarpıcı veriler ortaya koydu. Buna göre; toplumun neredeyse yarısı, iklim kriziyle mücadele için en önemli konulardan biri olan karbon ayak izi kavramını duysa da, konuyla ilgili bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 26. Bilgi sahibi olanların ise yalnızca yüzde 36'sı karbon ayak izini doğru tanımlayabiliyor.
  
  Tüketici gerçek anlamda bilgi sahibi değil
  Brands For Good araştırmayı, tüketicilerin karbon ayak izi ile ilgili farkındalığını ve bilgi seviyesini ölçmek, karbon ayak izini azaltmak için alınan aksiyon ve davranışları belirlemek ve bu doğrultuda markalara da yol gösterici olma hedefiyle Türkiye'de ilk kez gerçekleştirdi. Ipsos iş birliği, Adidas, Borusan Otomotiv, Eti, PepsiCo ve Yapı Kredi'nin destekleriyle hayata geçirilen araştırma, tüketicilerin karbon ayak izi kavramını duysa da gerçek anlamda bilgi sahibi olmadığını ortaya koydu.
  
  Yüzde 36’sı doğru tanımlayabiliyor
  Türkiye genelinde 800 kişiyle yapılan araştırma, toplumun neredeyse yarısının (yüzde 48) karbon ayak izi kavramını duyduğunu ancak sadece yüzde 26'sının kavram hakkında bilgi sahibi olduğunu gösteriyor. Karbon ayak izi hakkında bilgi sahibi olanların ise sadece yüzde 36'sı bu kavramı doğru tanımlayabiliyor. Araştırma, tüketicinin karbon ayak izini azaltmak için neler yapması gerektiğine dair bilinçlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların karbon ayak izini azaltmak için en etkili bulduğu davranışlar, ağaç dikmek, enerji tasarrufu için önlem almak, dayanıklı ve yeniden kullanılabilen ürünler tercih etmek ve geri dönüştürmek olarak sıralanıyor. Tüketicilerin önceliklendirdiği bu davranışların günlük hayatta kolayca yapılabilecek olması dikkat çekiyor. Bu sonuç da, karbon ayak izini azaltmak için ağaç dikmekten öte neler yapabileceği konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Tüketicilere göre, karbon salımı için sorumlu tutulan başlıca sektörler ise otomotiv, toplu taşımacılık, enerji, dayanıklı tüketim ürünleri, kişisel bakım, inşaat ve gıda.
  
  Markalara büyük görev düşüyor
  Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Sustainable Brands Türkiye Direktörü ve Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç, araştırmanın iklim krizi için en önemli etkenlerin başında gelen karbon ayak izi ile ilgili önemli içgörüler sağladığını söyledi. "Tüketici iklim kriziyle baş etmek için kendi davranışlarıyla da sorumluluk alarak karbon salımını azaltabileceğinin maalesef pek farkında değil" diyen Sevinç şöyle devam etti: "Araştırmanın sonuçlarını değerlendirdiğimizde, markalara bu konuda büyük görevler düştüğünü söylemek mümkün. Öncelikle karbon salımını azaltmak için gereken sorumlu tüketim davranışlarıyla ilgili markların pazarlama ve iletişim faaliyetleriyle tüketiciyi bilinçlendirmeleri, bu davranışları benimseyebilmeleri için onlara yardım etmeleri gerekiyor. Tüketicinin bu davranışları sahiplenebilmesi ve en önemlisi de eyleme dönüştürebilmesi için markaların pazarlama stratejilerini de bu davranış değişikliğine odaklanacak şekilde planlamasının önemli olduğunu ve dönüşümü hızlandırmanın da iş birlikleriyle mümkün olabileceğini düşünüyorum."
  
  Etki için her davranış birbiriyle bağlantılı olmalı
  Ipsos Türkiye CCO'su Yasemin Özen Gürelli ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Tüketicilerin karbon ayak izini azaltmak için uygulaması gereken bazı davranışları sıralayabildiğini gözlemliyoruz. Fakat bunların, günlük hayatları içinde en kolay uygulayabilecekleri davranışlar olduğunu da gözlemledik. En önemlisi de tüketici karbon ayak izini azaltmak için sergilemesi gereken davranışları sıralıyor olsa bile, her davranışın birbiriyle bağlantı içinde etki yarattığının farkında olmadığını da söyleyebiliriz."