YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 19 Nisan 2010

Falezler Niye Kırıldı?

  • 16.04.2010 NTVMSNBC

    Antalya kent merkezinde inşaatı tamamlanma aşamasına gelen otelin, müşterilerinin denize girmelerini ve güneşlenmelerini sağlamak amacıyla  merdiven ve güneşlenme terası yapımı için falezlerde iş makineleriyle çalışma yapması üzerine belediye işlem başlattı.

    Uzmanlar, deprem bölgesi olan Antalya'da falezlerin kırılmasının büyük sorun yaratacağı görüşünde...

    Edinilen bilgiye göre, Antalya Atatürk Stadı yakınlarındaki eski ANTBİRLİK Genel Müdürlüğünün arazisinde yapımı bitmek üzere olan bir otelin yönetimi, otel binasının önündeki falez kayalıklarını kırmak için bölgeye beton kırma makineleri getirdi. Makinelerle kırılan falez kayalıklarının üzerine çelik ve beton kullanılarak denize ulaşmak üzere merdiven ve güneşlenme terası oluşturuluyor.

    İnşaat faaliyetini Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, zabıta birimine talimat vererek, yasal işlem yapılmasını istedi. Talimat üzerine otel inşaatına giden zabıta ekiplerince 'Durum Tespit Tutanağı' düzenlendi.

    Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, otelin inşaat izninin alınmasının, planlamalarının yapılmasının1996 yılında gerçekleştirildiğini hatırlattı.Otelin yapımına ise geçen yıl başlandığını belirten Evcilmen, şunları söyledi:''İlk aşamada 1996 yılında alınan izinle verilen haklarını kullanan otel, ne yazık ki kendisine planla verilen hakların dışına çıkarak belediyemizi de kentimizi de zor durumda bıraktı. Ben bugün için bu ruhsatı veriyor olsam, bugün için bu planlamayı yapıyor olsam kesinlikle böyle bir anlaşmaya zemin yaratmazdım. Çünkü Antalya'nın en gözde noktası olan o bölgede böylesine yüksek emsalli bir inşaat izni vermek Antalya'yı hançerlemektir. Geçen yıl en azından kat kesimine dönük bir mücadele verdik, ancak başarılı olamadık. Komisyonların aldıkları kararlara karşı gelemezdik. Ne yazık ki, komisyonların kararları bir şekilde geçerliydi. Verdiğimiz mücadeleler hep sonuçsuz kaldı. Ama şunu yaptık. İmar kirliliğine neden olan, haklarının dışında uygulamalar yapan bu oteli 9 kez mühürledik, 6 kez de Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Yıkım kararları aldık, bir kez de teftiş kuruluna bu durumu taşıdık. İki kez de Belediye Meclisinde bunların taleplerini reddettik. Böylesi bir olumsuz süreci yaşamaktayız.''

    İhbar kabul edildi

    Önümüzdeki günlerde çok daha farklı gelişmelerin yaşanacağını kaydeden Evcilmen, yakın bir zaman dilimi içerisinde falezler üzerinde yapılan yapıların yıkımına başlanacağını ve bölgenin temizleneceğini bildirdi.

    Evcilmen şöyle devam etti: ''En azından bunu yapabilecek imkanlarımız var. Bugün falezler üzerinde yapıldığını duyduğum işlemi ihbar olarak algılıyorum, ilgili birimlere gerekli talimatı verdim. Bugün gerekli operasyonu yapacağız. Bu tür operasyonların sayısı herhalde 10'u geçti. Gece yarısı operasyonları da yapmaya başladık. Yoğun bir şekilde otelin inşaatına dönük operasyonlar yaparak, en azından onların iş makinelerini alarak bu işe engel olmaya çalışıyoruz. Ama belediyenin alıkoyma, gözaltı gibi yetkileri ya da zabıta ekiplerimizin doğrudan farklı bir müdahale yetkisi yok.

    Yapabileceğimiz tek şey, kaçak, imara aykırı veya plan hakkı dışındaki uygulamaların yıkımını sağlamak. Bunun için de tabii ki bir süreç yaşanması gerekiyor.''

    ''Falezlerin tahrip edilmesinin sonuçları

    Hasan Subaşı'nın belediye başkanlığı döneminde danışmanlığını yürüten, ayrıca ''Kentsel rant baskısıyla şekillenen Antalya için ekolojik planlama'' konulu bilimsel bir çalışması da bulunan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tunçer de  yaptığı açıklamada, falezlerin Antalya için önemini anlattı.Buzulların erimesiyle ve bugünkü tüm şehrin altını kaplayan akarsuların, denize dökülmesi sırasında bıraktıkları kireç çökeltilerinin, dalgaların kıyıya bıraktığı kum taşlarıyla birleşmesinden oluşan falezlerin, sert rüzgar ve yağmurların etkisiyle süngerimsi bir doku halini aldığını anlatan Prof. Dr. Tunçer, zamanla 40 metreden fazla yüksekliğe ulaşan falezlerin Antalya'nın en önemli ekolojik değerlerinden olduğunu vurguladı.Falezlerin büyük kısmının doğal sit alanı olduğunu, ancak adı geçen otelin yapıldığı alanın doğal sit kapsamında kalıp kalmadığını tam olarak bilemediğini kaydeden Prof. Dr. Tunçer, değilse bile falezlerin tamamının doğal sit alanı olması gerektiğini bildirdi.Falezler üzerinde Bölge Koruma Kurulundan izin alınmadan yapılaşma olamayacağını, bu tür tesislerin Kıyı Kanunu'na da aykırı olduğunu belirten Prof. Dr. Tuncer, şu bilgileri verdi: ''Falezler Antalya için çok önemli bir doğal varlıktır, korunmaları gerekir. Kepez'in üzerindeki falezler de öyle. Falezler tahrip edildiği zaman üzerindeki yapılara da zarar verir. Çünkü falezler gözeneklidir, karstik yapı olduğu için bir yerden kırmaya başladığınız zaman, üzerindeki yapılara zincirleme olarak zarar verebilir. Antalya 2. derecede deprem bölgesidir, falezlerin kırılması büyük sorun yaratabilir.''

    Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şubesi Başkanı Hediye Gündüz de falezleriyle öne çıkan dünyadaki en önemli iki şehirden birinin Antalya olduğuna işaret etti. Falezlerin ''Antalya'yı Antalya yapan birinci özelliklerden biri'' olduğunun altını çizen Gündüz, şunları kaydetti:''Yıllardır, yöneticilerin gözleri önünde falezlerde çok ciddi tahribatlar yapılıyor. Çevre kuruluşları olarak 'yapmayın, etmeyin' demenin dışında yasal işlem yapma imkanımız yok. Ama yasal olarak yaptırım imkanı olan kuruluşlar bu tahribatı görmezden geliyorlar. Bu durumdan çok rahatsızım. Yaptırım gücü bulunan yetkililerin derhal harekete geçip dünya mirasının koruması için sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor.''

    Muratpaşa Dostları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İsmail Duygulu da falez bandının yıllardır tahrip edildiğini, turizm adına tahribatın artarak sürdüğünü savundu. Duygulu, adı geçen otelin tahribatının önüne geçilmesi için ilgilileri göreve çağırdı.

    Otel Yatırımcısı Karakaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Karakaş ise  muhabirine yaptığı açıklamada, iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Binanın yapıldığı arazinin sahibi olan ANTBİRLİK Genel Müdürlüğünün 1970 yılında, denize yakın kaya üzerine zaten bir beton platform yaptığını, bu nedenle ''müktesep hak'' oluştuğunu kaydeden Karakaş, şunları söyledi:''Orada zaten 40 yıldan beri bir beton platform var. Biz bu platformu yeniden düzenlemek istedik. Çünkü platforma inen merdiven basamaklarının biri 30, diğeri 10 santimetre yüksekliğinde. Turisti bu dengesiz merdivenden indiremezsiniz. Bizim yaptığımız, peyzajla birlikte bu basamakları aynı kota getirmekten ibaret. Burada bizim müktesep hakkımız var. Bunun için Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Koruma Kuruluna izin için başvurduk, ancak Kurul, 3621 Sayılı Kanun gereği, ilgili evrakın kendilerine Bayındırlık ve İskan Bakanlığından doğrudan gelmesi gerektiğini bildirdi. Bakanlığa da zaten bir yıl önce başvurmuştuk. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Antalya Valiliğine de resmi başvurumuz var. Zaten yıllık 3 bin TL civarında bir ecri misil bedeli de ödemeye başladık. Ama bürokratik işlemler biraz yavaş ilerliyor. Evrak, Bayındırlık ve İskan Bakanlığından Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna geldiğinde iznimiz çıkacak. Zaten bir ön iznimiz var.''

    Fikret Karakaş, orada iş makineleriyle çalışılıp çalışılmadığı sorusu üzerine de ''Orada eski, berbat durumda bir kaya ve üzerinde bir beton platform var. Biz o platformu değerlendirmek istedik. Ama maalesef Türkiye'de yatırımcıların önü çeşitli nedenlerle kesilmek isteniyor. Bu yüzden sık sık şikayet ediliyoruz'' yanıtını verdi.

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu