YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 03 Haziran 2009

Mayınlı Alanlar Verimli Toprağa Sahip

  • 02.06.2009 Cumhuriyet

    Ege Üniversitesi (EÜ) Toprak Bölümü Başkanı Prof. Dr. Dilek Anaç, Suriye-Türkiye sınırındaki mayınların temizlenmesi ve arazilerin organik tarıma açılmasına ilişkin olarak, bölgede toprak analizi yapılmasının şart olduğu değerlendirmesinde bulundu.

    İzmir- Ege Üniversitesi (EÜ) Toprak Bölümü Başkanı Prof. Dr. Dilek Anaç, Suriye-Türkiye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu alanların temizlenmesi durumunda, ideal bir toprak elde edileceğini belirtti.

    ''Gerçekten temizlendiğine kanaat getirip tarıma açılacak ise yani tehlike arz etmiyorsa, ileriye yönelik tabii ki tertemiz bir toprak olur'' diyen Anaç, alanın büyüklüğüne dikkati çekerek, toprak analizi yapılması ve toprak içerisindeki metallerin incelenmesi gerektiğini vurguladı. Anaç, şöyle devam etti:

    ''Her türlü tarım şeklinde zaten toprak analizini öneriyoruz. Bu organik tarım da olabilir, konvansiyonel tarım da. Organik tarım olmasa da toprak analizinin yapılması şart. Bu yapıldıktan sonra, temiz bir ortam çıkarsa, oraya ilaç ve gübre atılmadığı için, bir noktada kazancımız olur.''

    Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın analiz kurumu olduklarını, analizleri yönetmelikler çerçevesinde yaptıklarını anlatan Anaç, analiz maliyetine ilişkin olarak da şu görüşleri bildirdi:

    ''Toprak analizi Türkiye'deki muhtelif laboratuvarlarda yapılıyor. Bu konuda Türkiye genelinde analiz yapan 10-12 laboratuvar var. Metaller de inceleneceği için 400-500 TL civarında bir maliyet olabilir. Tabii bir örnek için çalışmak farklı, binlerce örnek için çalışmak farklı. Burada da, alan büyük olduğu için epeyce bir örnek incelemek gerekecek. Çok olunca indirim yapılabiliyor, ama bu 50 liraya da olmaz.''

    Anaç, analiz sonuçlarının açıklanmasının, incelenen örnek sayısına göre değiştiğine değinerek, 20 günden önce kimseye cevap vermediklerini sözlerine ekledi.

    ''Gerekli çalışma ve girişimler bir an önce başlatılmalı"

    İzmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse de günün şartlarına göre, o bölgelerin Türkiye ekonomisine kazandırılması gerekiyorsa, bu konuda gerekli çalışma ve girişimlerin bir an önce başlatılması gerektiğini kaydetti.

    Bu arazilerin, tarımsal ve özellikle organik üretimle Türkiye'ye ve ekonomiye katkı koyması için gerekli tedbirlerin alınıp, komşularla ikili ilişkiler ve anlaşmalar kapsamında mayınlardan temizlenmesi gerektiği görüşünü ifade eden Köse, şöyle devam etti:

    ''Ancak belli yasa ve hükümlerimiz mevcuttur. Kamu arazilerinin ve bu çerçevedeki Hazine arazilerinin, öncelikle o bölgede yaşayan insanlara tahsisi konusunda bir hüküm vardır. Dolayısıyla bu arazilerin, öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nde, o bölgede, o köyde yaşayan insanlara tahsis edilmesi gerekir diye düşünüyorum. İleri ki aşamalarda, bunları ekonomiye kazandıracağız diye, bir şekilde değişik ellere geçmesinin hoş karşılanmayacağı kanaatindeyim.''

    Köse, bölgenin organik tarıma uygun olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de bu alanda üretim yapabilecek üreticiler bulunduğunu dile getirdi ve ''Ama öncelikle o yöredeki insanlara iş istihdamı sağlanması açısından uygulanması ve üretim konusunda bölge insanlarına öncelik tanınması, akabinde de Türkiye genelinde bu sektörle ilgilenen firmalara öncelik tanınması gerekir diye düşünüyorum'' dedi.

    Mayının toprağa zararı olup olmadığına ilişkin olarak da Sedat Köse, arazinin mayın ve metallerden temizlendikten sonra, gerekli bilimsel araştırmaların ve toprak analizlerinin yapılması gerektiğini söyledi.

    Organik tarım küçük çiftçinin gelir kaynağını artıracak

    Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi de söz konusu arazi içerisinde organik tarım yapılabilecek alanlar bulunduğunu belirterek, bu alanların yöredeki çiftçiler aracılığıyla değerlendirilmesini önerdiklerini kaydetti.

    Bu konuyu önemsediklerini belirten Çiftçi, ''Organik tarım, küçük çiftçimizin gelir kaynağını artırıcı ve yaşamlarını daha iyileştirici bir gelir elde etmesini sağlayacaktır'' dedi.

    Çiftçi, bu arazilerin 49 yıllığına yabancı bir firmaya değil, oradaki üreticilere verilmesini istediklerini dile getirerek, ''Görüşümüz, buraların endüstriyel tarım alanı olarak büyük şirketler aracılığıyla değerlendirilmesi değildir, bu topraklardan küçük çiftçimizin de yararlanabilmesidir'' diye konuştu.

    Mayınların toprağı nasıl etkilemiş olabileceğine ilişkin olarak da Çiftçi, bu konuda ellerinde bir veri bulunmadığını ifade ederek, şunları söyledi: ''Bu konuda bilim insanlarının görüşlerine başvurmak gerekir. Sonuçta metaldir ve çevreye olumsuz etkileri olmuş mudur, bunu bilemiyoruz. Çevreye zararının olup olmadığı konusunda ise ben çok zararlı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü herhangi bir kimyasal yok, yaydığı radyasyon tarzı bir şey de yok.''

    Haberin sayfasına ulaşmak için tıklayın

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu