YUKARI

Haberler

Eklenme Tarihi: 18 Haziran 2008

"Kyoto'ya Onay Bizi Söz Sahibi Yapacak"

  • 16.06.2008 CNN Türk

    TÜSİAD'dan Kyoto Protokolüne ilişkin yapılan yazılı açıklamada, 6 Haziran 2008 tarihinde 1/597 esas sayılı "Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"nın TBMM Dış İşleri Komisyonuna sevk edildiği hatırlatıldı.

    Kyoto Protokolüne taraf olan ülkelerin 2009'da başlayacak yeni sürecin şekillendirilmesine ilişkin çalışmalara başladığına işaret edilen açıklamada, bu sürece dahil olmak isteyen ülkelerin 2008 sonuna kadar Kyoto Protokolü'nü imzalamak zorunda olduğu, imzalamayan ülkelerin ise bundan sonraki dönemde şartları olduğu gibi kabullenmek zorunda kalacağına dikkat çekildi.

    Dolayısıyla Türkiye'nin sera gazlarının azaltılmasına yönelik yeni dönemle ilgili hazırlıklarda çekinceleri ve şartlarını müzakere edebilmesi için Kyoto Protokolünü onaylaması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, şöyle denildi:

    "Türkiye, Protokolü imzalasa dahi süreç hali hazırda başladığı için teknik olarak 2008-2012 aralığında herhangi bir yükümlülük altında olmayacaktır. Ancak, Kyoto Protokolünün imzalanması, 2012 sonrası süreçte yeni düzenin şekillendirilmesinde Türkiye'yi söz sahibi kılacaktır.
     
    Halihazırda AB ile müzakere sürecinde olan Türkiye'nin, AB'nin taraf ve lokomotifi olduğu Kyoto Protokolünü er ya da geç imzalaması gerekecektir. Ancak, Kyoto Protokolüne taraf olmak, AB üyeliği için zorunlu bir adım olarak algılanmamalıdır. Sera gazı emisyonlarının uluslararası bir çaba ile azaltılması için sorumluluk ve vizyon sahibi bir ülke olarak Türkiye de kendine en uygun koşullarda ivedilikle taraf olmalıdır."

    Sera gazı azaltımının fayda-maliyet hesaplamasının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için, kamu ve özel sektörün tüm alt sektörlerinde detaylı salınım envanterinin çıkarılması gerektiği belirtilen açıklamada, Türkiye'deki kayıtdışı ekonominin oranı da göz önünde bulundurularak, bu tür bir envanter çalışmasına ivedilikle başlanması gerektiği ifade edildi.

    Açıklamada, böyle bir çalışmanın Türkiye'nin müzakere sürecini doğru bir şekilde sonuçlandırması için hayati önem taşıdığı vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

    "AB Çevre Mevzuatının bir parçası olan Kyoto Protokolüne uyum maliyeti ile Türkiye'nin AB Çevre Mevzuatına uyum maliyetleri birbirinden farklı değil, entegre olarak düşünülmelidir.
     
    Sanayi, ulaşım ve enerji sektörlerinde çevreyle dost teknikler ve temiz teknoloji üretim birimleri kullanılarak çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik sağlanabilir. Bu yolla, rekabetçi avantaj ve ham madde verimliliği yaratılacaktır. Bu sayede üretim kalitesini yükselten Türkiye, düşük teknolojili üretim yapan ülkelere karşı da ciddi bir rekabet avantajı elde edebilecektir."

    http://www.ntvmsnbc.com/news/YEREL_front.asp

Çocuklar İçin

Keşfet ? Öyküler Kitap Kurdu